Akıl Hastalığı ve Psikolojik Rahatsızlık Nedeniyle Boşanma Davası

Boşanma Akıl Hastalığına Dayanıyorsa Vesayet İncelemesi Yapılması

“…Mahkemece davalı erkeğin hastalığı ile ilgili raporda, davalı erkeğin herhangi bir akıl hastalığı ve akıl zayıflığının bulunmadığı belirtilmiş, vasi tayini ile ilgili görüş belirtilmemiştir. Ancak davacı ve tanıkların beyanları da erkeğin rahatsızlığı nedeni ile bayıldığı, dişinin kilitlendiği, ağzından salya geldiği, elinde titreme olduğu, hayali şeyler gördüğü, tuvaletini uygunsuz yere yaptığı, “Ben …’yı öldürsem, ayıldığımda katil ararım, çünkü ne yaptığımı bilmiyorum.” dediği, erkeğin rahatsızlandığında kadının kafasını koltuğunun altına aldığı ve boğazını sıktığı beyan edilmiştir. Davalı erkeğin hastalığı ile ilgili dosyada mevcut rapor ile davacı kadının ve tanıkların beyanları arasında çelişki oluşmuştur.

Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK. m. 114/1-d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. ( HMK. m. 115/1) Davada, davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56. maddesi uyarınca davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibarettir. Bu yön göz önünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur…” Y. 2. Hukuk Dairesi 2016/20418 E. , 2018/7716 K.

Akıl Hastalığına Dayalı Boşanmada Boşanma Sebebi ve Tazminat & Mali Durumu Olmayanın Nafaka Vermesi

“…1-Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Davacı kadın tarafından akıl hastalığına dayalı (TMK m. 165) olarak açılmış bir dava bulunmamaktadır. Davalı erkeğin hareketleri iradi olmadığından, kusur yüklenemez ve Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı “evlilik birliğinin sarsılması” hukuki sebebine dayanılarak boşanmaya karar verilemez. O halde kadının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. Ne var ki, boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.

2- Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

3-Davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve vesayet altına alındığı, hastalığı nedeniyle çalışamadığı ve babasının yardımı ile geçindiği, herhangi bir malvarlığı ve gelirinin bulunmadığı, ekonomik durumunun nafaka ödemesine imkan sağlayacak nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kendisi bakıma muhtaç davalının davacı kadına (TMK m. 175) yoksulluk nafakası ile iştirak nafakası (TMK m. 182/2) ödemesine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

4- Davalının Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince kısıtlanmış olması nedeniyle davranışlarının iradiliğinden söz edilemez ve kendisine bu nedenle kusur yüklenilemez. Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları davada gerçekleşmemiştir. Davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi gerekirken kabulü isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir…” Y. 2. Hukuk Dairesi 2016/21049 E. , 2018/8216 K.

İletişime Geç
Whatsapp'tan Yaz
Merhaba 👋
Okuduğunuz konuyla ilgili veya başka bir konuda danışmanlık ve vekillik hizmeti hakkında ayrıntılı bilgi almak için aşağıdaki butona basabilirsiniz.
Av. Oğuzhan Yazıcı | İstanbul