Yargıtay 2. HD. 2013/10625 E., 2014/1633 K.
\”İçtihat Metni\”
MAHKEMESİ :Hatay 1. Aile Mahkemesi
TARİHİ :05.03.2013
NUMARASI :Esas no:2011/1400 Karar no:2013/148
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından; kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 30.01.2014 günü temyiz eden davacı-karşı davalı A.. K.. vekili Av. K… M… H..ı ve karşı taraf davalı-karşı davacı İ.. K.. vekili Av. H…Ö…geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkemece davalı-davacı kocanın boşanma davası da kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ve kusurun ağırlığının davacı-davalı kadında olduğu kabul edilmiştir. Toplanan tüm deliller değerlendirildiğinde; davacı-davalı kadının 2011 yılı Eylül ayında eşine yönelik hakaret içeren sözler söylediği ve eşini eve almadığı, ancak kadının bu kusurlu eylemlerinden sonra evlilik birliğinin 2011 yılı Aralık ayına kadar devam ettiği, tarafların 25.12.2011 tarihinde birbirlerine karşılıklı olarak fiziksel şiddet uygulamalarından sonra ayrıldıkları, dolayısıyla kocanın kadının bu kusurlu davranışlarını affettiği veya en azından hoşgörü ile karşıladığı anlaşılmaktadır. Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar taraflara kusur olarak yüklenemez. Gerçekleşen bu duruma göre, karşılıklı olarak birbirlerine fiziksel şiddet uygulayan tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit derecede kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Hal böyleyken, davacı-davalı kadının kocaya nazaran daha ağır kusurlu kabul edilmesi doğru değil ise de, eşit kusur halinde de boşanmaya karar verilmesi gerektiğine göre kocanın davasının kabulü ile verilen boşanma kararı sonucu itibarıyla doğru olup kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile kocanın davası yönünden boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin değiştirilmesi suretiyle onanmasına (HUMK md.438/son) karar vermek gerekmiş ve buna bağlı olarak da davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
2-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere, taraflar boşanmaya neden olan olaylarda eşit derecede kusurludurlar. Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminata karar verilemez (TMK md. 174/2). Bu durumda davalı-davacı kocanın manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; bu yön göz önüne alınmadan, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan boşanma davasına ilişkin hükmün diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple boşanma hükmünün kusura yönelik gerekçesinin kocanın davası yönünden değiştirilmesi suretiyle ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 1100 TL. vekalet ücretinin İbrahim\’den alınıp Aslı\’ya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.01.2014 (Per.)
Yargıtay 2. HD. 2009/11155 E., 2010/12157 K.
\”İçtihat Metni\”
MAHKEMESİ :Kocaeli 1.Aile Mahkemesi
TARİHİ :9.4.2009
NUMARASI :Esas no:2008/181 Karar no:2009/349
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kocanın davası, kusur, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadına yüklenilen hırsızlık ve güven sarsıcı davranışlardan sonra tarafların barışıp üç ay birlikte yaşadıkları; bu şekilde affedilen olayların boşanmaya esas alınamayacağı, ancak daha sonra davacı-davalı kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği, davalı-davacı kadının da intihara teşebbüs ettiği, bu durumda; boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre; davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Toplanan delillerden davalı-davacı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği sabit olmuş ve Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları oluşmuştur. Mahkemece davalı-davacı kadın yararına uygun miktar yoksulluk nafakası takdiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarıda 1.bentte gösterlien nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.06.2010 (Pzt.)