Aşağıdaki savunma dilekçesi, uygulamada kullanılan gerçek bir dilekçenin kısaltılmış ve tarafların anlaşılmaması açısından düzeltilmiş halidir. Savunma hazırlanırken mutlaka her olay kendi içinde değerlendirilmeli, kullanılacak içtihatlar da olaya göre özel seçilmelidir. Elbette içtihat sunmakla da yetinilmemeli, maruz kalınan cinsel taciz suçlamasına karşı lehe olabilecek çarpıcı durumlar savunma dilekçesinde mutlaka açıklanmalıdır.
İSTANBUL ( ) ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO : 2023/….. E.
SAVUNMA VEREN
SANIK : ……
MÜŞTEKİ : …..
KONU : ….. tarihinde tebliğ aldığım iddianame, tensip tutanağı ve basit yargılama usulü ihtarnamesine istinaden süresi içinde sunduğum savunma dilekçem.
AÇIKLAMALAR
- Müştekiye karşı “Allah sahibinize bağışlasın, çok güzelsiniz” demem sebebiyle hakkımda cinsel taciz suçlamasıyla işbu ceza davası açılmıştır. Ben söz konusu eylemin somut olay bağlamında değerlendirildiğinde, ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gereken bir iltifattan ibaret olduğunu ve başka bir yöne çekilmemesi gerektiğini düşünmekteyim. Zira gerçekten de iddianamede belirtildiği şekilde bir amacım yoktur.
- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul ediyorum. Ancak bunun adil karar verilmesine engel olmasını da istemiyorum. Önemle vurgulamak isterim ki, tarafıma böyle bir olaydan ötürü ceza verilmesi itibarımı tamamen sarsacak ve çevremde bana duyulan güveni tamamıyla yok edecektir. Suçlu bulunmam durumunda bir daha eski güveni kazanmam mümkün olmayacak ve özellikle çevremdeki kadınlar olmak üzere insanların bana bakış açısı değişecektir. Dolayısıyla HAGB hükümlerini kabul ediyor olsam da, savunmamda belirttiğim hususlar değerlendirilmeden karar verilmesini istemem. Ayrıca önemle vurgulamak istediğim bir başka durumsa, cinsel taciz dosyalarına bakan Yargıtay ceza dairesi değiştiğinden beri artık yeni kararlarda daha adil yorum yapıldığıdır. Bu içtihat değişikliklerinin göz önünde bulunması gerektiğini düşünüyorum.
- Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 25/01/2023 tarih ve 1 sayılı kararı uyarınca, cinsel taciz davalarına Yargıtay 9. Ceza Dairesi bakmaktadır. 9. Ceza Dairesi ise, aşağıdaki içtihatlarından da görülebileceği üzere cinsel taciz suçuna ilişkin adil olmayan değerlendirmeler yapan 14. Ceza Dairesinin aksine daha adil değerlendirmelerde bulunmaktadır.
ÖRNEK YARGITAY KARARLARI
Aşağıdaki Yargıtay kararına konu olan olayda, sanık, müştekiye “beğendim seni güzelsin” şeklinde beyanda bulunmuş; Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise cinsel taciz içerikli bir sözün bulunmadığını ve sadece çok defa rahatsız edilmesi sebebiyle “kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçundan ceza vermiştir. Bizim dosyamızda ise devamlı rahatsızlık verme gibi bir durum söz konusu değildir. Kurduğum cümle ise hemen aşağıdaki Yargıtay kararına olan olaydakinden çok daha hafiftir ve cinsel taciz olarak yorumlanması çok daha güçtür.
“…Dosya kapsamına göre sanığın, kendisine ait cep telefonundan mağdureye “merhaba”, “seni tanımak isteyen biri”, “tanımıyorum seni eşinin ceza evinde olduğunu biliyorum”, “eğer sen de istersen seninle tanışmak isterim”, “yemin ederim bilmiyorum”, “söyleyemem sana güvendiğim zaman tamammı”, “tanımıyorum seni eşinin ceza evinde olduğunu biliyorum”, ” hoşçakal”, “söyleyemem sana güvendiğim zaman tamam mı”, ” boş ver mesajlaşmadık say oldumu”, “özür dilerim”, “hoşçakal”, “tamam boş ver adını bilmiyorum ama beğendim seni güzelsin“, “olmayabilir kafana takma adımı hemen söylememi bekleme benden lütfen anla beni ne tepki alacağımı bilmiyorum sana güvenebilirmiyim”, “Gnydn”, “soor”, “hayır ben değilim canım”, “ben seni tanımak istiyorum ama sen beni tehdit ediyorsun rahatsız oluyorsan mesaj atmam” şeklinde mesajlar gönderdiği anlaşıldığından, mevcut haliyle sanığın, gerek aradığında gerekse gönderdiği mesajlarda cinsel taciz içerikli sözünün bulunmaması nedeniyle olayda atılı suçun kanuni unsurları itibarıyla oluşmayıp, mevcut haliyle sübuta eren eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek cinsel taciz suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı…” Y. 9. Ceza Dairesi 2021/3832 E., 2022/3279 K. |
Aşağıdaki Yargıtay kararına konu olayda ise sanık, müştekinin eşine gıyapta hakaret ederken müştekiye de ne kadar güzel olduğunu söylemiş, hatta iletişim halinde bulunmak istediğini de belirtmiş, Yargıtay ise bu olayda cinsel taciz olmadığı sonucuna varmıştır. Bizim olayımızda ise bu Yargıtay kararının aksine müştekinin aşk hayatına ilişkin bir müdahalede bulunma veya iletişim halinde bulunma talebi dahi yoktur. Dolayısıyla beraat haricindeki bir kararın haksız olacağını düşünüyorum.
“…Dosya kapsamına göre sanığın, kendisine ait cep telefonundan mağdureye gönderdiği ” ben istemezdim sizi böyle bir gecede rahatsız etmeyi ama şunu gördüm eşiniz size çok büyük bir haksızlık ediyor bunu ilk konuşmada anladım eşiniz tam bir odun sizse çok daha zarif çok daha ince çok daha kibar birisiniz biliyorum şu an müsait değilsiniz inan isminide bilmiyorum ama şunu biliyorum attığım mesajarı eşinizden gizleyeceğinizden biliyorum bunu daha ilk konuşmada anladım neyse ne yine yeni yılınız kutlu oldun herşeyden sizin gibi güzel bir bayana huzur ve mutluluk getirme dileğiyle iyi geceler inşallah yarın müsait olduğunda beni ararsınız” şeklindeki mesaj içeriğinde cinsel taciz içerikli sözünün bulunmaması nedeniyle olayda atılı suçun kanuni unsurları itibarıyla oluşmadığından yanılgıya düşülerek cinsel taciz suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı…” Y. 9. Ceza Dairesi 2021/7840 E., 2022/7697 K. |
SONUÇ ve TALEP: Yukarıda açıkladığım ve re’sen göz önüne alınacak sebeplerle, beraatime karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.
Savunma Veren Sanık
…………