İlgili diğer paylaşımlarımıza ulaşmak için şu bağlantılara tıklayabilirsiniz:
- Davanın Geri Alınması Halinde Vekalet Ücreti
- Davanın Reddi Halinde Harç ve Vekalet Ücreti
- Davadan Feragat Halinde Harç ve Vekalet Ücreti
- Zamanaşımından Redde Vekalet Ücreti
- Harçlandırılmayan Miktara İlişkin Vekalet Ücreti
Konusuz Kalan Davada Verilecek Karar
Konusuz kalan dava reddedilmez, karar verilmesine yer olmadığı kararı verilir. Tarafların dava tarihindeki haklılık durumuna göre de vekalet ücretine hükmedilir.
- “…Dosya içeriğine göre; davacının izin alacağının dava açıldıktan sonra işverence ödendiği sabittir. Bu durumda izin alacağı hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilerek, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken anılan alacak hakkında davanın reddine karar verilmesi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir…” Y. 9. Hukuk Dairesi 2021/12218 E. , 2021/16601 K.
Ön inceleme Tutanağından Önce Davanın Konusuz Kalması
AAÜT gereğince, davanın konusuz kalması ön inceleme aşamasından evvel gerçekleşmişse, haklılık durumuna göre hükmedilecek vekalet ücreti yarı oranında olacaktır.
- “…Karar tarihine göre uygulanması gereken 30.12.2017 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde; tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla 7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9’uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12’nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği (13/1), ancak hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği (13/2) düzenlemesi mevcuttur. Yine aynı tarifede; anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunacağı (6/1) düzenlemesi de mevcuttur.
Somut olayda; davalı tarafça takip konusu alacak 23.03.2016 tarihinde ödenmiş olup takibe konu borç icra takibinden sonra ve ön inceleme duruşması yapılmadan ödenmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesi gereğince hesaplanacak nispi vekâlet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır…” Y. 15. HD., 2018/5743 E., 2019/2966 K.
Haksız Açılan Dava Konusuz Kalsa Da Tam Vekalet Ücretine Hükmolunacağı
Dava tarihi itibariyle davacı davasında haksızsa, davalı lehine tam vekalet ücretine hükmedilecektir. Nispi ücrete tabi bir davaysa da bu ücret nispi belirlenecektir.
- “Mahkeme gerekçeli kararında; dava tarihinin 01/09/2003 tarihi olması gerekirken, 02/04/2014 tarihi olarak yazılması ve kredi kullanıcısı adının … yerine … olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalı …’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalı …’ın diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, açılan davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı banka vekili; banka çalışanı olan davalıların sorumlu olduğu dönemde kullandırılan tarımsal kredilerin, asıl borçluları tarafından ödenmemesi üzerine bankanın zarara uğradığını, yapılan soruşturma neticesinde oluşan zarardan sorumlu oldukları tespit edilen davalılar hakkında icra takibine başlandığını, ödeme emrine karşı itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın kaldırılması istemlerinin icra tetkik mercii hakimliğince reddedildiğini ve karşı taraf yararına icra inkâr tazminatına hükmedildiğini belirterek, banka aleyhine hükmolunan icra inkâr tazminatının kaldırılması ve davaya konu kredi borcu nedeniyle oluşan zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı … vekili; müvekkilinin kanuni sorumluluğu için gerekli şartların oluşmadığını, asıl borçlu hakkında başlatılan takipte aciz vesikası alındığı takdirde davalıya başvurulabileceğini, kredilerin mevzuata uygun olarak ve üst yöneticilerin bilgisi dahilinde kullandırıldığını, usulsüz bir işlem yaptığı ispat edilirse ancak o zaman mâlen sorumlu olacağını, davanın disiplin kurulu kararına aykırı olduğunu, şartları oluşmayan davanın usul ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili; usulsüz olarak verildiği iddia edilen kredi işlemlerinin davacı bankanın merkez şubesinin yetkisinde olduğunu, … merkez şubesi adına işlem yapıldığını, davanın disiplin kurulu kararına aykırı olduğunu, dava değeri ile verilen kredi arasında hiçbir bağlantı olmadığını, icra inkâr tazminatının bu dava ile ilgisi olmadığını, alacağın asıl borçludan tahsiline dair bir işlem yapılmadığı gibi genel müdürlük talimatıyla, başlatılan takiplerinde sık sık durdurulduğunu, müvekkiline atfedilebilir bir kusur bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı …; kredilerin kullandırıldığı dönemde davacı bankada müdür yardımcısı olduğunu, tarımsal ve zirai krediler bölümüyle bir alakası olmadığını, ayrıca çiftçilere verilen kredilerde hiçbir usulsüzlük bulunmadığını, asıl işlemleri şube müdürünün yaptığını kendisinin sadece tekemmül edici imzayı attığını, verilen kredide aktif bir rolünün bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu takip dosyasındaki borcun yargılama sırasında asıl kredi borçlusu tarafından ödenmiş olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve davalı … yönünden 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderlerini düzenleyen 331. maddesinde davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir edeceği düzenlenmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücreti düzenleyen 6. maddesinde ise anlaşmazlığın davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilmesi halinde Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunacağı düzenlenmiştir.
Somut davada; talebe konu alacak asıl kredi borçlusu tarafından yargılama sırasında ödenmekle dava konusuz kalmış olup, dosyadaki bilgi ve belgelerden söz konusu kredinin … merkez şubesinin onay ve bilgisi dahilinde verildiği, davalıların kredi verme işleminde herhangi bir usulsüzlük yapmadıkları, genel müdürlük ve merkez şubenin de esasen çiftçinin korunması saikiyle işlemler tesis ettiği, hatta zaman zaman asıl borçlulara karşı başlatılan icra takiplerinin durdurulmasına, çiftçilerin zor durumda bırakılmamasına dair genelgeler yayınlandığı anlaşılmıştır. Şu halde; davanın açılmasına davalılar sebebiyet vermediğinden ve dava tarihi itibirayle davacı haksız olduğundan asıl borcun yargılama sırasında ödenmesi nedeniyle davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi gereği Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin tamamına hükmolunması gerekir.
Bu yön gözetilmeden yerel mahkemece, bu düzenlemeye aykırı olarak davalı … yararına nispi 12.838,71 TL vekalet ücreti yerine, maktu 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.” Y. 4. HD., 2016/15576 E., 2019/4122 K.
Konusuz Kalan Davanın Açılmasında Davacının Kusurunun Olmaması
Konusuz kalan davayı açmakta davacının kusuru yoksa, onun aleyhine vekalet ücretine hükmedilemez. Aksine davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmektedir.
- “Dosya kapsamından; davacı tarafından, sürücüsü, işleteni ve sigorta şirketi davalılar olan aracın karıştığı trafik kazasında meydana gelen ölüm ve yaralanma eylemleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulundukları, davalı … vekili tarafından mahkemeye sunulan 09/06/2017 havale tarihli dilekçe ile; … mirasçılarına 15/05/2006 tarihinde 50.000,00 TL, 15/05/2006 tarihinde 3.854,00 TL, 14/07/2006 tarihinde 1.584,00 TL, 12/12/2013 tarihinde 1.175,00 TL, 16/05/2014 tarihinde 106.700,00 TL, 14/07/2006 tarihinde ise 741,00 TL maddi tazminat ödemesi ve bu ödemeler haricinde …’ya 3.115,00 TL tedavi gideri ödemesinin yapıldığının belirtildiği, dosya kapsamında alınan aktüer bilirkişi raporuyla da ödemelerin yapıldığının tespit edilerek mahkemeye bildirildiği görülmüştür. Mahkemece yargılama sırasında yapılan bu ödemeler nedeniyle davalı … yönünden davanın konusuz kaldığı ve hakkındaki davanın açılmasına davalı … şirketinin sebebiyet verdiği davacının dava açmakta haklı olduğu hususu gözetilerek davacı yararına 6100 sayılı Kanun’un 331. maddesi gereği yargılama giderlerine ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi gereği vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davalı … yönünden davanın reddiyle anılan davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiş…” Y. 4. Hukuk Dairesi 2021/2140 E. , 2021/6853 K.
Vekalet Ücretine Esas Haklılık Durumu İçin Ek Araştırma Yapılması
Konusuz kalan davaya ilişkin vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin haklılık durumuna göre hükmedildiğini belirtmiştik. Peki dava konusuz kaldığı anda bu belirlenemiyorsa ne yapılacaktır? Bu durumda dava konusuz kalmasına rağmen mahkeme gerekirse tahkikata devam edip haklılık durumu tespitini gerekçelendirecektir. Öyle ki, mahkemenin gerekçe olmadan taraflardan biri aleyhine yargılama giderlerine hükmetmesi hukuka aykırı olur.
- “…Mahkemece hükümde davacı aleyhine yargılama giderine hükmedilmiş, bu sonuca nasıl ulaşıldığı, haklılık durumuna ilişkin gerekçe karar yerinde gösterilmemiştir. Yargıtay denetimine elverişli şekilde kararın gerekçeli olarak açıklanması zorunludur. Bu nedenle gerekçesiz şekilde vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir Kabule göre de; davacı muvafakatnamede bulunan imzanın kendisine ait olmadığını belirterek rızası olmaksızın tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, davalı banka ise imza incelemesi talebinde bulunmuştur. Bu durumda gerekli olması halinde sunulan belgelerdeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi de yaptırılarak, tüm deliller birlikte değerlendirilerek; tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlendikten sonra yargılama gideri ile vekâlet ücreti yönünden hüküm kurulması gerekir…” Y. 2. Hukuk Dairesi 2021/4644 E. , 2021/7255 K.