Düğün merasimi sırasında verilen verilen ayıplı hizmet nedeniyle, evlenen çiftin maddi ve manevi tazminat talep etmesi mümkündür.
Düğün Organizasyonunda Ayıplı Hizmet Sebebiyle Tazminat
Evlenen çift ile düğün organizasyon şirketi arasında sözleşmesel bir ilişki söz konusudur. Dolayısıyla bu sözleşmesel ilişkinin gereği gibi yerine getirilmediği zamanlarda bedelde indirime gidilmesi ve hatta manevi acıların tazmini için de ödeme yapılması gerekebilmektedir.
Ayıp Oranında Bedelden İndirim ve Maddi Tazminat Davası
TKHK m. 15 uyarınca, evlenen çiftin ayıplı düğün organizasyonu sebebiyle ayıp oranında bedelden indirim isteme hakkı vardır. Bu hüküm esasında evli çiftin maddi zararını karşılamaya yöneliktir. Fakat ayıplı hizmet nedeniyle giderilmesi talep edilebilecek olan tek maddi zarar kalemi bu değildir. Örneğin, gelinin gelinliği düğün merasimi sırasında yırtılmışsa veya lekelenmişse ve bu da organizatörlerin sağladığı bir garsonun kusurundan kaynaklanmışsa, bunun için de maddi tazminat talep edilebilmelidir.
Manevi Tazminat Davası
TKHK m. 15/1 hükmünün son cümlesi uyarınca, düğündeki ayıplı hizmetler nedeniyle, evlenen çift ayrıca TBK uyarınca da tazminat isteyebilmektedir. Zira Yargıtay’ın da kabul ettiği üzere, evlilik töreni eşlerin en önemli anları arasında yer alır. Özellikle düğündeki ayıplı kamera çekimine ilişkin kararlarında vurgulanan bu husus, diğer hizmetler için de geçerli kabul edilebilir. Öyle ki düğün töreninde yaşanan tatsızlıkların telafisi mümkün değildir. Yargıtay, “davacılarda yaratacağı üzüntünün derecesinin ortada olduğu, yaşam boyunca hatırlanıp üzülmelerine neden olacağı kuşkusuzdur.” diyerek manevi tazminat talebinin meşruluğunu ortaya koymuştur.
Tazminat Davasında Zamanaşımı
Düğün organizasyon sözleşmesinde daha uzun bir süre belirlenmediği müddetçe, organizasyonu yapanların sorumluluğu iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre düğün tarihinden itibaren başlayacaktır. Ek olarak belirtelim ki, bu husus aslında dava açılmasına engel olmaz. Fakat davalı zamanaşımı def’ini ileri sürerse dava reddedilecektir.
Düğün Organizasyon Şirketinden Alınacak Maddi Tazminat Miktarının Tespiti
Mahkeme, düğün organizasyonundaki ayıplı hizmet nedeniyle maddi tazminat oranını belirlerken sözleşmedeki hizmetlerin tümünü hesaba katmalıdır. Tüm hizmet kalemleri ayrı ayrı belirlendikten sonra ayıplı olan hizmet tüm hepsinin yüzde kaçına tekabül ediyorsa, maddi tazminat miktarı da bu orana göre belirlenir. Zira TKHK 15’deki bedelden indirim, ayıp oranında yapılır.
- “…Davacılar eldeki dava ile nikah ve düğün törenlerinin gerçekleştirilmesine ilişkin olarak davalı ile aralarında imzalanan sözleşmeye aykırı olarak davalı tarafından verilen ayıplı hizmet nedeni ile maddi ve manevi tazminat talep etmişlerdir. Davalı, sözleşmenin gereği gibi yerine getirildiğini savunmuş; Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminatı talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; sözleşmeye göre düğün saatinin 20.00-23.30 saatleri arası kararlaştırılmış olup düğüne gelen zabıta ekipleri nedeni ile yaklaşık 1 saat öncesinde saat 22.30 civarında bitirildiğinden, ayrıca sunulan müzik hizmetinin eksik olduğunun ilgili CD’lerin incelenmesinden anlaşıldığından, 3,5 saat sürmesi beklenen düğünün 2,5 saat sürdüğünden ve ayıp oranında indirim yapılması gerektiğinden (1,5 : 3,5 =) % 42,8 oranında ayıplı hizmet sunulduğu, 42.935,00 TL düğün bedeli üzerinden bu oranda indirim yapılması sonucu 18.376,18 TL maddi zarar oluştuğu yönünde görüş bildirilmiştir. Ne var ki; gerek bilirkişi raporunda gerekse gerekçeli kararda davacıların ayıplı hizmet iddiaları hakkında sözleşmenin tamamı gözetilerek bir değerlendirme yapılmamıştır. Mahkemece, davacılar ile davalı arasında imzalanan sözleşme ile taahhüt edilen hizmetlerin ayrı ayrı değerlendirilmesi ve buna göre davacıların ayıplı hizmet iddialarının maddi tazminatı gerektirip gerektirmediğinin, gerekli görülmesi halinde açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu da alınarak, belirlenmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir…” Y. 13. Hukuk Dairesi 2016/1041 E. , 2018/11540 K.
Düğün Kamera Çekimindeki Ayıplı Hizmette Manevi Tazminat Miktarı
Yargıtay düğün kamera çekiminin gereği gibi yetirilmediği bir olayda, 1000’er TL’lik manevi tazminatın 2013 şartlarına göre yetersiz olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
- “…Davacılar; davacı …’ün 29/06/2013 tarihinde düğün töreni yapmak üzere düğün salonu işletmecisi davalı ile sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşmede diğer hizmetlerin yanında düğün fotoğraf çekiminin ve düğünün 180 dakikalık kamera çekiminin de dahil olduğunu, sözleşme gereği tüm ödemeleri yaptıklarını, ancak davalının sözleşmede yüklenmiş olduğu edimi ayıplı olarak ifa ettiğini, kendilerine teslim edilen CD kamera çekimlerinin hatalı, görüntülerin bozuk olduğunu, sessiz olarak görüntü çekimi yapıldığını ve başka bir düğüne ait müzik ve seslerin bu görüntü CD’sine eklendiğini fark ettiklerini, düğün merasimlerinin davacılar için büyük öneme sahip olduğunu, bir daha tekrarlanması mümkün olmadığını, ancak davalının edimini yerine getirirken gerekli özeni göstermediğini, her bir davacı için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın 29/06/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir… Mahkemece; davacı … için takdiren 1.000,00 TL, davacı … için takdiren 1,000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 29/06/2013 tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş… Mahkemece, daha üst düzeyde bir tazminatın takdiri gerekirken belirtilen şekilde manevi tazminata karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir…” Y. 3. Hukuk Dairesi 2016/2126 E. , 2017/11859 K.
Yine 2013 yılında, düğün kamera çekimindeki ayıplı hizmet sebebiyle doğan 10.000 TL’lik manevi tazminatı ise aşırı bulmuştur.
- “…Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkilleri olan davacıların nikah ve düğün törenlerini davalı belediyeye ait salonda yaptıklarını, diğer davalı firmanın ise, tören sırasında video çekimi yaptığını, bu çekim sırasında firma hatası olarak ses kaydının yapılmadığını, bu olay nedeni ile maddi ve manevi zarara uğradıklarını beyan ederek, 12.080 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir… Mahkemece; davalı belediye yönünden davanın reddine, davalı firma yönünden ise, 600 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir… Davaya konu olan olayda; olayın oluş biçimi, kusur durumu, olayın özelliklerine göre takdir edilen manevi tazminat tutarı fahiştir. Öyle ise mahkemece, en azından dava konusu düğün videosunun incelenerek, bu aksaklığın ne kadarının giderildiğinin saptanmasından sonra, ekonomik olgular ve yukarıdaki ilkeler gözetilerek, TMK.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun manevi tazminata karar verilmesi gerekirken… Y. 3. Hukuk Dairesi 2014/14348 E. , 2014/12717 K.
Yine 2013 yılında, mahkemenin 5000 TL’ye hükmettiği manevi tazminat ise Yargıtay tarafından bozulmamıştır.
- “…Davacılar vekili… 28.03.2013 tarihinde fotoğraf çekimi ve video kaydı için davalı firma ile sözleşme imzaladıklarını… düğün törenlerinde fotoğraf firmasının teknik hatası nedeniyle video çekimlerinde ses düzeni kurulmaması nedeniyle sessiz kayıt yapıldığını ve günün önem ve anlamını tespit etmekte uzak kalındığını, davalı fotoğraf firmasının telafi edeceğini bildirmesine rağmen herhangi bir telafide bulunulmadığını, müvekkillerinden Johanna’nın Kolombiyalı olması nedeniyle düğün törenlerini akraba eş ve dostlarının internet ortamından izleyeceklerini, ancak düğün törenlerinin video kayıtlarının sessiz olması nedeniyle müvekkilinin büyük üzüntü yaşadığını… bu nedenle müvekkillerinin her biri için ayrı olmak üzere 15.000,00’er TL manevi 3.000,00’er TL maddi tazminat olmak üzere toplam 36.000,00 TL tazminatın davalılardan alınarak müvekkillerine verilmesini talep ve dava etmiştir… Mahkemece, davanın, davacı… yönünden dava şartı yokluğundan reddine, davacı … yönünden davanın kısmen kabul ve kısmen reddine,davacının maddi tazminat talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL si manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş…” Y. 15. Hukuk Dairesi 2018/4127 E. , 2019/2059 K.
Düğündeki video ve fotoğraf çekimi hizmetini düğün organizatörleri haricindeki üçüncü kişiler karşılamışsa, husumet onlara yönlendirilecektir.
- “…Davalı … Otelcilik Tur. İnş. Akaryakıt Paz. Eğitim ve Tic. A.Ş.’ye vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Bu şirketin düğün organizasyonunun yapıldığı salonun otel sahibi olduğu ve davacı … ile davalı … Turizm Fot. Tic. San. Ltd. Şti. arasında düzenlenen 28.03.2013 tarihli sözleşmede taraf olmadığı açıktır. Bu davalı ile davacı … arasında düzenlenen 04.02.2013 tarihli sözleşmenin 4. maddesinde “Fotoğraf ve kamera için otelimizin fotoğrafçısı … Foto ile irtibata geçiniz” hükmü bulunması davacı ile bu davalı arasında akdi ilişkinin kurulduğunun kabulüne yeterli değildir. Bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle red kararı verilmesi gerekirken tazminattan bu davalının da sorumlu tutulması da doğru olmamıştır…” Y. 15. Hukuk Dairesi 2018/4127 E. , 2019/2059 K.
Kamera çekimi için özel olarak önceden verilen bir kapora mevcutsa, bu kapora da ayıplı hizmet kapsamında geri alınabilmektedir.
- “…Davacı …’nın temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece bu davacının maddi tazminat talebi ispat edilemediğinden bahisle reddedilmiştir. Davacı … ile davalı … Turizm Fot. Tic. San. Ltd. Şti. arasında düzenlenen 28.03.2013 tarihli sözleşmenin 6. maddesinde 200,00 TL peşin ödeme yapılacağı hüküm altına alınmış olup, sözleşmedi ki imzalar inkâr edilmediğine göre bu peşinatın davacı tarafından davalıya ödendiğinin kabulü gerekir. Aksi davalı tarafından iddia ve ispat edilemediğine göre maddi tazminat olarak en azından bu bedele hükmedilmesi gerekirken maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır…” Y. 15. Hukuk Dairesi 2018/4127 E. , 2019/2059 K.
Salondaki Elektrik Kesintisi Nedeniyle Manevi Tazminat
Yargıtay, 2010’da gerçekleşen bir olayda, düğün salonundaki elektrik kesintisi nedeniyle gerçekleşen ayıplı hizmet nedeniyle evli eşler lehine hükmedilen 10.000’er TL’lik manevi tazminatı, aşırı bulmuştur.
- “…Asıl davada, davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin 22.05.2010 tarihi akşamında yapılacak düğün töreni için davalılara ait düğün salonunu kiraladıklarını, düğün başladıktan kısa bir süre sonra elektriklerin kesilmesi ve düğün salonunda bulunması gereken jenaratör sisteminin sağlıklı ve yeterli şekilde çalışmaması nedeniyle, yaşamlarında önemli bir gün olan düğün törenlerinin kötü bir şekilde gerçekleştiğini… Mahkemece alınan bilirkişi raporu ve tanık beyanları doğrultusunda davalı-karşı davacının edimlerini yerine getirmede kusurlu olduğunun anlaşıldığından bahisle… her bir davacı-karşı davalı için 10.000,00 TL olmak üzere 20.000 TL manevi tazminatın davalı-karşı davalılardan tahsiline, karşı davada ise, ödenmeyen 1.400,00 TL salon kira bedelinin davacı-karşı davalılardan tahsiline, maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir… olayın oluş şekli, davalıların eylemlerinin niteliği ve tarafların konumları dikkate alınarak davacılar için daha makul miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde yüksek bir tazminata karar verilmesi doğru değildir…” Y. 6. Hukuk Dairesi 2014/5438 E. , 2015/565 K.
Düğün Salonunun Kusuru Yüzünden Takılamayan Takıların Tazmini
Yargıya yansıyan bir olayda, davacı evli çift, düğün salonundaki elektrik kesilmesi sebebiyle ışıklar gidince kendilerine takılamayan takıların maddi olarak tazminini talep etmiştir. Fakat Yargıtay, takı merasimi gönüllülük çerçevesinde gerçekleştiğinden ve bu sebeple somut bir zarar tespiti mümkün olmadığından maddi tazminat davasının reddedilmesi gerektiği görüşündedir.
- “…Davalı-karşı davacının aleyhlerine verilen maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarına gelince, düğün törenleri örf ve adetler gereğince yapılan törenler olup, ticari gaye ile yapılmamaktadır. Ayrıca düğün törenine katılanların takı merasimine iştirak etmesi zorunluluk olmadığı gibi, takı takılmasında amaç, evlenen çiftlerin mutluluğunu paylaşmak ve yeni evlenen çiftleri kutlamak ve nispeten evlilik hayatlarının başlangıcında destek olmaktır. Davetliler tarafından takılacak takılar, düğüne katılma ücreti değildir. Gönüllülük çerçevesinde takı merasimine katılınır. Tanık beyanlarına ve bilirkişi raporuna göre elektrik kesintisinin düğün başladıktan sonra gerçekleştiği ve sonrasında takı merasiminin yaşanan zorluklara rağmen gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Nitekim bilirkişi de raporunda 150 civarında kişinin takı merasimi sırasında davacılara takı taktığını belirtmiştir.. Takılacak takıların düğün töreni karşılığında davetlilerden alınacak bir bedel olmamasına, ayrıca elektriklerinde düğün başladıktan sonra kesilmiş olmasına, takı merasiminin de zor şartlara rağmen yapılmış olmasına ve düğün törenine katılan her ailenin de takı takmasının zorunlu olmamasına göre takı kaybı üzerinden talep edilen maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, düğüne katılan her iki kişinin bir aile olduğu ve her bir ailenin 100,00 TL takı takacağı varsayımına göre hesaplama yapılarak varsayımına dayalı olarak hesap edilen takı miktarı üzerinden maddi tazminata hükmedilmesi doğru değildir…” Y. 6. Hukuk Dairesi 2014/5438 E. , 2015/565 K.
Düğün Organizasyon Sözleşmesine İmza Atmayan Eşin Tazminat Talebi
Bilindiği üzere, sözleşmesel ilişkilerden doğan tazminatları kural olarak sadece o sözleşmeye taraf olanlar talep edebilmektedir. Peki düğün organizasyon sözleşmesine eşlerden sadece birisi imza atmışsa, diğer eş manevi tazminat talebinde bulunamayacak mıdır? Yargıtay, böyle durumlarda imza atmayan eşin de sözleşmeden yararlanan konumunda olması sebebiyle davacı olabileceğini değerlendirmektedir.
- “…Davacı … ‘nın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı … ile davalı … Turizm Fot. Tic. San. Ltd. Şti. arasında düzenlenen 28.03.2013 tarihli sözleşmenin imzalandığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece bu davacının düzenlenen bu sözleşmede taraf olmadığından bahisle bu davacı yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu sözleşmede davacı … Işıklı taraf değil ise de; bu sözleşmenin tarafı olan diğer davacı … ile evlenen kadın olduğu ve sözleşmeden yararlanan konumunda bulunduğu anlaşıldığından sözleşmenin ifasından dolayı zarar gören sıfatı ile bu davacının da manevi tazminat talep etme hak ve yetkisi bulunduğu değerlendirilerek uygun bir manevi tazminata karar verilmesi gerekir iken aktif husumet yokluğu nedeniyle red kararı verilmesi doğru olmamıştır…” Y. 15. Hukuk Dairesi 2018/4127 E. , 2019/2059 K.
Açılan Davada Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görevli Mahkeme
Düğün organizasyonu, içeriğinde kamera çekimi, yemek servisi, müzik, kira gibi birçok hizmeti ihtiva etmektedir. Dolayısıyla görevli ve yetkili mahkemenin tespiti konusunda şüpheye düşülebilir. Öyle ki, önceleri eser sözleşmeleri 4077 sayılı TKHK’de açıkça tüketici işlemleri arasında sayılmadığından, bu tür uyuşmazlıklara asliye hukuk mahkemesinin bakması gerektiği düşünülüyordu. Bu husus, YGHK 2003/15-127 E., 2003/102 K. sayılı kararında da belirtilmişti.
- “… Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 12/07/2012 tarihindeki düğün töreni için davalılardan …. İnşaat Tic.Ltd.Şti. ile anlaştıklarını, davalı …. İnş.Tic.Ltd.Şti’nin düğünün resim ve dijital çekim işlemleri için diğer davalı … Fotoğrafçılık Ltd.Şti. ile anlaştığını, düğün töreninin yapılmasından uzunca bir süre geçmesine rağmen video çekimlerinin davacılara teslim edilmediğini, müvekillerinin en önemli anlarından bir kesit olan düğün törenine ilişkin video kayıtlarını alamadıklarını ve bu hususun telafisinin mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkillerinin ciddi üzüntü yaşadıklarını belirterek, F.. G.. için 7.500,00 TL, H.. G.. için 7.500,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir… Somut olayda; taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, yerel mahkemece görevsizlik kararı verilerek davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, 4077 sayılı Yasa uygulanarak Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılıp, esası hakkında karar verilmesi yerinde olmayıp, hükmün bozulması gerekmiştir…” Y. 3. Hukuk Dairesi 2015/8790 E. , 2015/14732 K.
6502 Sayılı TKHK’de ise eser sözleşmelerinin de tüketici kapsamına dahil olduğu açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla düğün sözleşmelerindeki müzik ve kamera çekimi gibi ayıplı hizmetlere dayanan tazminat davalarında görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Tüketici mahkemesinin bulunmadığı yerlerdeyse, dava, asliye hukuk mahkemelerine tüketici mahkemesi sıfatıyla açılır.
- “…Somut olayda uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen düğün organizasyonu sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup; davacı, 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketici, davalılar ise sağlayıcı satıcıdır. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir…” Y. 20. Hukuk Dairesi 2017/350 E. , 2017/1575 K.
Yetkili Mahkeme
Düğün organizasyonlarına ilişkin uyuşmazlıklardaki yetkili mahkeme hususunda iki farklı kanunda üç ayrı hüküm bulunmaktadır.
- HMK m. 6 uyarınca organizasyonu yapanın yerleşim yerinde açılabilir.
- HMK m. 10 uyarınca düğün töreninin yapıldığı yer mahkemesinde de açılabilir.
- TKHK m. 73/5 uyarınca ise düğün törenleri yapılan evli çiftin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.