Emre İtaatsizlikte Israr Suçu ve Cezası (ASCK m. 87-88-89)

ASCK m. 87’de “İtaatsizlikte ısrar edenlerin cezaları” başlığı altında düzenlenen bu suç, kanunun “Askeri itaat ve inkıyadı bozan suçlar” kısmında yer almaktadır. Hükme göre:

1- Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler bir aydan bir seneye kadar, emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler, üç aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.
2- Yukarıki fıkrada yazılı suçlar seferberlikte yapılırsa beş ve düşman karşısında yapılırsa on seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur.

İtaatsizlikte Israrın Maddi ve Manevi Unsurları

Kimi zaman emre itaatsizlik gibi görünen bir eylem aslında suç teşkil etmeyebilir. Dolayısıyla suçun maddi ve manevi unsurlarına dikkat edilmesi gerekmektedir. Suçun basit halinin maddi unsurları şu şekilde sıralabilir:

  • Suç, asker kişi tarafından işlenmiş olmalıdır. Suçu işlediği sırada asker olarak kayıtlı olsa bile sonradan eylem tarihinde askerliğe elverişsiz olduğu anlaşılan sanığa itaatsizliğe ısrardan ceza verilmez. Örnek karar: “… Emre itaatsizlikte ısrar suçu, sadece asker kişiler tarafından işlenebilen sırf askeri suç niteliğinde olduğundan, sanığın suç tarihlerinde askerliğe elverişli olup olmadığının tespiti önemlidir…” ASYDK 2014-86/90 (Fahrettin Demirağ, Askeri Ceza Kanunu, Üçüncü Baskı, s. 317)
  • Hizmete ilişkin bir emir bulunmalıdır. Her emir hizmete ilişkin olmayabilir. Bu da eylemi hem adli olarak hem de disiplin hukuku bakımında suç olmaktan çıkaracaktır. Bu hususa yazının devamında değineceğiz.
  • Emir yetkili bir amir tarafından verilmelidir. Askeri hukukta amir olmayan üstlerin emir verebileceği haller disiplinsizliğe son verilmesi gibi maksatlarla istisnai olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla emri kimin verdiği önem arz eder.
  • Emrin varlığından failin haberi olmalıdır. Örneğin yazıyla tebliğ olunduğu iddia edilen bir emir varsa, asker bunu tebellüğ etmiş olmalıdır.
  • Astın bu emri hiç yapmaması gerekir. Yani elinden geleni deneyip başarısız olma durumu itaatsizlikte ısrar olarak değerlendirilemez.

Manevi unsur ise kasttır. Failin bilerek ve isteyerek itaatsizlik kastıyla hareket etmiş olması gerekir. Askeri Yargıtay, yorgunluğu ileri sürerek nöbete gitmeyen askerin kastının olduğu yönünde karar vermiştir. Diğer yandan uyuması sebebiyle nöbetine gitmeyen askerin uyandırıldıktan sonra nöbetine devam edip etmediğinin araştırılması gerektiğini ifade etmiştir (Fahrettin Demirağ, Askeri Ceza Kanunu, s. 314)

Emrin Hizmete İlişkin Olması Şartı

Emrin hizmete ilişkin olup olmadığı hususu en çok tartışılan konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla örnek yargı kararlarına bakmak faydalı olacaktır.

İstirahat sırasındaki askerin hizmet altında olduğu kabul edilemez. Dolayısıyla kendisine hizmet emri verilmiş sayılmayacaktır.

“Somut olaya bakıldığında, ilgili broşürdeki 1Sağlık nedeni ile istirahat raporu alan kursiyerler istirahatli bulundukları süre içerisinde cep telefonlarına ulaşılabilecek şekilde tedbir alacaklardır” ifadesi nedeniyle davacıya emre itaatsizlik disiplinsizliğinden işlem yapıldığı görülmektedir. Söz konusu hükmün davacıya daha önceden tebliğ edilmiş olduğu kabule edilse bile, davacı disiplinsizlik tarihi olarak gösterilen 31.07.2014 tarihinde istirahatli olduğundan, diğer bir anlatımla hizmet halinde bulunmadığından davacıdan cep telefonuna ulaşılabilir biçimde tedbir alması yönündeki emrin gereğini yerine getirmesi beklenemeceyeğinden bu emrin hizmete ilişkin olmadığı açıktır…” AYİM 3. D., 17.4.2015, 2014/1653-2015/625 (Barışta ve Savaşta TSK Disiplin Kanunu, Celal Işıklar, 2. Baskı, cilt 1, 2022, s. 687)

Mıntıka temizliği için verilen emir hizmete ilişkindir.

“…İçtima alanı kenarında çimlerin üzerinde bulunan çöplerin toplanması konusunda üstün astına verdiği emir, hizmete ilişkin olup, emrin yerine getirilmemesi emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturur…” ASYDK 2015-46/48 (Fahrettin Demirağ, Askeri Ceza Kanunu, Üçüncü Baskı, s. 316)

Genel düzenleme niteliğindeki emirlerin (örneğin sivil eşya deposu haricinde sivil eşya bulundurulamayacağı) hizmete ilişkin somutlaştırılmış bir emir olmadığı kabul edilmektedir.

“…Sanığa “Sivil eşya deposu dışında sivil elbise bulundurulmayacağına” dair tebliğ olunan emrin, kışladaki genel yaşamı kolaylaştırmak ve tedbir amacına yönelik genel bir düzenleme olduğu, Kara Kuvvetleri Devamlı Emirler Muhtırasının öngörmüş olduğu kuralı açıklayıcı ve tamamlayıcı nitelik taşıdığı ve sanık açısından iddia olunan eylem yönüyle genel nitelikteki bu emrin hizmete ilişkin somutlaştırılmış bir emir haline dönüşmediği sonucuna varıl(mıştır)…” ASYDK 2015-4/20 (Fahrettin Demirağ, Askeri Ceza Kanunu, Üçüncü Baskı, s. 316)

Suç konusu olmayan bir eşyanın amir tarafından istenmesi durumunda verilmemesi de suç oluşturmamaktadır. Zira hizmete ilişkin bir emirden söz edilemez:

“…Tespih, suç konusu bir eşya değildir. Ayrıca bulundurulmasının yasaklandığına dair bir emir de yoktur. Bu durum karşısında, sanığın görev dönüşü araç içerisinde bulundurduğu tespihin Uzm. J. Çvş. A.G. tarafından, kendisinden istenmesi, herhangi bir askeri vazifenin yerine getirilmesiyle ilgili olmadığından, askeri hizmete ilişkin bir emir değildir. Bu aşamadan sonra, tespihi yere atan sanıkta, emre itaatsizlikte ısrar suçunu işleme kastının bulunduğu kabul edilemez…” ASYDK 2013-22/17 (Fahrettin Demirağ, Askeri Ceza Kanunu, Üçüncü Baskı, s. 317)

Birlik içinde alkol içilmeyeceğine dair bir emir ise hizmete ilişkindir. Zira bu husus kanunda düzenlenmemiş olsa bile asker göreve hazır bulundurulmak istenebilir.

“İç Hizmet Kanunu’nun 17’inci maddesine göre amir, maiyetininin ahlaki, ruhi ve bedeni hallerini daima nezaret ve himaye altında bulundurmakla görevlidir. Bu görevin gereği olarak birlik komutanının, birliğini alkolün menfi etkilerinden uzak tutmak, daima göreve hazır vaziyette bulundurulabilmek amacıyla yasalarda düzenlenmemiş bir konuda düzenleme yapabileceği de tabiidir.” ASYDK: 24.10.2013-91/102

Fakat özel zamanlarda ve kışla dışında içilen alkolün hizmete ilişkin olduğu ileri sürülemeyecektir.

“Sanıkların alkollü içme eylemlerinin, AY’nın 20’inci ve AİHS’in 8’inci maddeleri uyarınca “özel hayatın gizliliği” geçerli olduğu bir mekan olan misafirhanede, mesai saatleri dışında gerçekleşmiş olması dikkate alındığındai eylemin “Kışlaya alkol getirilmeyeceğine” ilişkin emrin, kapsamı dışında kaldığı.” ASY 1. D.: 16.9.2016-0554-0563

İletişime Geç
Whatsapp'tan Yaz
Merhaba 👋
Okuduğunuz konuyla ilgili veya başka bir konuda avukat tutmanız gerektiğini düşünüyorsanız aşağıdaki butona basarak kısaca yaşadığınız durumu anlatabilirsiniz. İstanbul içinde faaliyet göstermekteyiz.
Av. Oğuzhan Yazıcı | İstanbul