Eşin Büyü ve Muska Yapmasının Boşanma Sebebi Olması

Y. 2. HD. 2014/2379 E., 2014/14280 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İzmir l. Aile Mahkemesi
TARİHİ :26.11.2013
NUMARASI :Esas no:2012/1011 Karar no:2013/861

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı-davacı kocanın mahkemece belirlenen kusurları yanında davacı-davalı kadının da eşine büyü yaptırıp, birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacı kocanın davası yönünden de Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları oluşmuş olup davalı-davacı koca da boşanma davası açmakta haklıdır. Davalı-davacı kocanın boşanma davasının da kabulü gerekirken ( TMK. md. 166/2) reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre kadının davası ve fer’ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.06.2014 (Salı)

Y. 2. HD. 2010/10359 E., 2011/11678 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Darende Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :26.01.2010
NUMARASI :Esas no: 2008/65 Karar no:2010/6

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Yapılan soruşturma, toplanan delillerle; tarafların birbirlerini istemediklerini söyledikleri, davacı kadının eşi için muska yaptırarak onu huzursuz ettiği, davalının da birlik görevlerini yerine getirmediği, taraflardan birinin kusurunun diğerinden üstün tutulmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.
2-Davacı, dava dilekçesinde altı adet bileziğinin davalıda kaldığını, verilmesini istemiştir. Başvurma harcı alınmıştır. Mahkemece ziynetler yönünden, değerinin açıklattırılması, peşin nispi harcın tamamlatılması (HK.md.30-32) delillerin değerlendirilip sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2.bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.07.2011

Y. 2. HD. 2014/1178 E., 2014/13873 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İzmir 6. Aile Mahkemesi
TARİHİ :7.11.2013
NUMARASI :Esas no:2012/903 Karar no:2013/762

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ile kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davacı-karşı davalı (kadın) tarafından ise katılma yolu ile; kocanın kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı (kadın)’ın tüm, davalı-karşı davacı (koca)’nın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı (koca)’nın ağır kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan tahkikat ve toplanan delilerden, davacı- karşı davalı (kadın)’ın eşine yönelik fiziksel şiddet uyguladığı, muska ve büyü ile uğraştığı, davalı-karşı davacı (koca)’nın ise birlik görevlerini yerine getirmediği ve eşine sürekli olarak hakaret ettiği ve aşağıladığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece davalı-davacı (koca)’nın eşine şiddet uyguladığı belirtilmiş ise de, bu olaydan sonra evlilik birliği uzunca bir süre devam ettiğine göre, kocadan kaynaklanan bu olayın kusur belirlemesinde dikkate alınması doğru olmamıştır. Gerçekleşen olaylara göre, evlilik birliği temelinden sarsılmıştır. Bu sonuca ulaşılmasında, taraflardan birinin kusurunun diğerinden daha baskın olduğu söylenemez. Tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Bu bakımdan; eşit kusur durumunda da boşanmaya karar verileceğinden (TMK. md. 166/1). kadının kabul edilen boşanma davasında verilen boşanma kararı da hüküm sonucu olarak doğrudur. Bu durumda; hükmün kusura ilişkin gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiş (HUMK.md.438/son) ve davalı-karşı davacı (koca)’nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersiz bulunmuştur.
3-Yukarıda 1. bentte açıklandığı gibi taraflar eşit kusurludur. Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminata (TMK.md. 174/2) hükmolunamaz. Durum böyleyken davacı-karşı davalı (kadın)’ın manevi tazminat işleğinin reddine karar vermek gerekirken hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak kabulü isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple kadın lehine hükmolunan manevi tazminat yönünden davalı-karşı davacı (koca) yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer yönlerinin yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple boşanma kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı hacrın Nurgül’e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran Durmuş’a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19.06.2014 (Per.)

Y. 2. HD. 2007/13308 E., 2008/12923 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Gölcük 1.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :3.10.2006
NUMARASI :Esas no:2005/76 Karar no:2006/615

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Yapılan soruşturma, toplanan delillerle * boşanmaya neden olan olaylarda birlik görevlerini yerine getirmeyen, annesinin evliliğe müdahalesine ve davalıya hakaretlerine kayıtsız kalan ve davalı eşini kovan, üzerine yürüyen davacı koca ile büyü, muska, fal işleri ile uğraşan, davacının annesine şiddet uygulayan, eve almayan, kovan davacı eşine şiddet uygulayıp hakaret eden davalı kadın da kusurlu olup, birinin kusurunun diğerinin kusurundan üstün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.
S O N U Ç : Davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.10.2008 (Prş.)

Avukat Oğuzhan Yazıcı, 2017 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra stajını tamamlamış ve ruhsatını aldığından beri İstanbul Barosu'na bağlı olarak avukatlık yapmaktadır. Özel hukuk alanındaki yüksek lisansını da İstanbul Üniversitesinde tamamlamıştır. (ORCID ID: 0009-0005-8249-8432)

Kurumsal icra (para tahsili) işleri yapmamaktayız. Dolayısıyla lütfen kendisini adımızla tanıtıp çeşitli nedenlerle sizden para isteyenlere para göndermeyin. Sahte hesaplarla iletişime geçenlere karşılık dahi vermeyin.

Av. Oğuzhan Yazıcı | İstanbul