Hamile Kadının Kendisini Savunamayacak Durumda Olması
Kasten yaralama suçunu düzenleyen TCK m. 86 hükmünde mağdurun hamile olması cezayı tek başına artıran bir hal olarak sayılmamıştır. Fakat yine de beden veya ruh bakımından kendisini savunamayan mağdura karşı yapılan bir saldırı varsa bu cezayı yarı oranında artıran ve suçu şikayete bağlı olmaktan çıkaran bir durum olarak görülmüştür.
Darp mağduru kadının hamileliğinin kendini savunmasına engel olup olmadığı hususu her olay için ayrıca incelenecektir. Bu durumun açıklığa kavuşturulması için gerekirse bilirkişi raporu alınır.
“…Mağdurun alınan ifadelerinde sadece olay sırasında hamile olduğunu beyan ettiği, ancak kaç aylık hamile olduğu, hamileliğinin sanık tarafından bilinip bilinmediği konusunda herhangi bir açıklamada bulunmadığı anlaşılmakla; mağdurun suç tarihi itibariyle kaç aylık hamile olduğu, bu durumun sanık ve üçüncü kişiler tarafından bilinip bilenemeyeceği, mağdurun kendisine karşı gerçekleştirilen fiil sırasında fiilin niteliği ve oluş dikkate alınarak hamileliğinin kendisini savunmasına engel bir durum yaratıp yaratmayacağı konusunda denetime imkan verecek şekilde araştırma yapılıp, bilirkişi raporu alınmaksızın eksik inceleme sonucu mağdurun bedenen ve ruhen kendisini savunamayacak durumda olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş olup…” Y. 1. Ceza Dairesi 2017/729 E. , 2017/3266 K.; Benzer şekilde: Y. 3. Ceza Dairesi 2019/7323 E. , 2019/15033 K. |
Bu durumda basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir sonuca yol açan darp varsa verilecek temel ceza 9 ay ile 1,5 yıl arası hapis olacaktır. Somut olaya göre cezayı artırabilecek ve indirebilecek diğer haller elbette göz önüne alınmamıştır. Daha ağır olmakla birlikte neticesi sebebiyle ağırlaşmamış bir darp söz konusuysa temel ceza 1,5 yıl ile 4,5 yıl arasında hapis olur. Neticesi sebebiyle ağırlaşma hallerine ise aşağıda değineceğiz.
Darp Edilen Kadının Çocuğunu Erken Doğurması veya Düşürmesi
Hamile kadını darp eden kişi çocuğun erken doğmasına veya düşmesine sebep olursa neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamadan bahsederiz. Dolayısıyla failin hamilelikten haberdar olup olmadığı hususu da önem arz eder. Fakat belirtelim ki dışardan bakıldığında dahi hamile olabileceği anlaşılan bir kadını döven kişinin bu konuda hataya düştüğünü söylemek güçtür.
“…Sanık ile mağdurun suç tarihinde evli oldukları ve sanığın annesine yardım etmeyen mağduru tekme ve yumruk atarak yaraladığı olayda mağdur hakkında olaydan hemen sonra Afşin Devlet Hastanesince 14.08.2017 tarihinde düzenlenen raporda mağdurda ekimozlar tariflendiği, suç tarihinde hamile olan mağdurun 21.05.2018 tarihli beyanında sanığın hamile olduğunu bilmesine rağmen karnına da tekme attığını ve bu sebeple çocuğunu düşürdüğünü belirtmesi karşısında mağdurun tedavi evrakları, geçici ve kesin raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne sevk edilerek, özellikle sanığın eylemlerinin hamile olan mağdurun çocuğunun düşmesine neden olup olmadığı hususunu gösterir şekilde, 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması ve bu kapsamda TCK’nin 87/1-e. maddesinin uygulama yeri olup olmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeden, yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirdiğinden…” Y. 1. Ceza Dairesi 2021/2453 E. , 2021/7136 K. |
Yukarıda verilen örnek olayda failin, hamile olan eşinin karnına tekme attığını görüyoruz. Yargıtay bu olayda neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamadan değerlendirmeyi uygun görmüştür. Ancak böyle bir olayda daha ağır cezayı gerektiren çocuk düşürtme suçundan mahkumiyet kurulması daha doğru olabilirdi. Zira hamile karısını döven adamın karın bölgesine vurması doğrudan çocuğu düşürme kastını gösterebilir.
Sadece kadına zarar verme kastıyla yapılan fiziksel saldırının çocuğun erken doğumuna sebep olması durumunda ceza duruma göre farklı miktarlarda artacaktır. Öyle ki, basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek kadar hafif bir yaralama sonucunda bu netice oluşmuşsa ceza bir kat artar. Yani 8 ay-2 yıl arası hapis cezasına hükmedilir. Kadın kendisini savunamayacak vaziyetteyse basit bir saldırı değilse 5-12 yıl arası hapis cezası söz konusu olur. Diğer hallerdeyse (netice sebebiyle ağırlaşmayanlar) 3-6 yıl arası hapis cezasından bahsederiz. Olayın detaylarına göre cezayı artırabilecek ve indirebilecek haller ise göz önüne alınmamıştır.
Çocuğun düşmesi söz konusuysa ceza yine farklı miktarlarda artacaktır. Bu durumda da elbette kastın sadece kadını yaralamaya dönük olması gerekir. Basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek kadar hafif bir yaralama varsa bu defa iki kat artar. Yani 1-3 yıl arası hapis cezasına hükmedilir. Kadın kendisini savunamayacak vaziyetteyse yaralama basit tıbbi müdahaleyle giderilemiyorsa 8-18 yıl hapis cezası söz konusu olur. Diğer hallerdeyse (netice sebebiyle ağırlaşmayanlar) 5-9 yıl arası hapis cezasından bahsederiz. Somut olaydaki cezayı artırabilecek ve indirebilecek haller ise dikkate alınmamıştır.
Avukat Oğuzhan Yazıcı, 2017 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra stajını tamamlamış ve ruhsatını aldığından beri İstanbul Barosu'na bağlı olarak avukatlık yapmaktadır. Özel hukuk alanındaki yüksek lisansını da İstanbul Üniversitesinde tamamlamıştır. (ORCID ID: 0009-0005-8249-8432)
Kurumsal icra (para tahsili) işleri yapmamaktayız. Dolayısıyla lütfen kendisini adımızla tanıtıp çeşitli nedenlerle sizden para isteyenlere para göndermeyin. Sahte hesaplarla iletişime geçenlere karşılık dahi vermeyin.