Uzun süredir mevzuatımızda bulunan HAGB kurumu, suçlu bulunan sanıkların lehlerine sayılabilecek bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktaydı. Fakat önceleri HAGB kararlarına karşı istinafa başvuru mümkün olmadığından çoğu hukukçu mahkemelerin bunu suistimal ettiği görüşündeydi. Öyle ki sanığın bu karara karşı yapabileceği tek şey bir başka ilk derece mahkemesine itiraz etmekten ibaretti ki, buna da tatmin edici bir karar beklentisinden çok süreci geciktirme amacıyla başvurulmaktaydı. Gerek sanığın zaten istinaf kanun yoluna başvuramadığından ilk derece mahkemesinin hatalı karar verebilmesi sakıncası, gerekse de sanığın gerçekten suçlu olduğu ihtimalde HAGB yüzünden cezasız kalması durumu çokça eleştiriye maruz kalmıştır.
Bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi’nin önüne gelen bir dosyada, AYM de adil yargılanma hakkının ihlali bakımından konuya dikkat çekmiş ve bazı fıkraların iptaline karar vermiştir.
“…henüz verilmemiş ve sanığa bildirilmemiş bir hükmün açıklanmasının ertelenmesini isteyip istemediği sorulan sanık yargılamaya konu olayla ilgili tüm şüphelerin ortadan kaldırılmadığı bir aşamada, kendi yargılama sonucunu tahmin edip henüz aydınlatılmamış bir iradeyle beyanda bulunmak zorunda bırakılmaktadır. HAGB uygulanmasını yargılamanın henüz başında kabul eden sanıklar hakkında yargılamanın sonraki aşamalarında adil yargılanma hakkı güvencelerinin ilk derece mahkemesince sağlanıp sağlanmadığının denetimi ise istinaf kanun yolunda yapılamamakta ve bu durum hak ihlallerine yol açabilmektedir…” ANAYASA MAHKEMESİ KARARI, Esas Sayısı : 2022/120, Karar Sayısı : 2023/107, Karar Tarihi : 1/6/2023, R.G.Tarih-Sayı : 1/8/2023-32266 |
7499 Sayılı Kanun ile birlikte bazı CMK hükümlerinde değişikliğe gidilmiş ve HAGB’yi düzenleyen CMK m. 231 hükümlerinde de bazı düzenlemeler yapılmıştır. Sonuç olarak baktığımızda HAGB kaldırılmamış, CMK m. 231/12 ile iyileştirme yapılarak artık HAGB’ye karşı istinafa başvurulması mümkün kılınmıştır. Bu düzenleme adil yargılanma hakkının güvencesini artırdığından olumlu karşılanmıştır.
Sanığın gerçekten suçlu olduğu ihtimalde HAGB alarak sadece denetime tabi tutulması ise elbette mağdurun tatmini için olumsuz bir durumdur. Öyle ki bir başkasını darp eden, kemiğini dahi kıran bir sanık hakkında komik sayılabilecek kadar düşük ceza uygun görülerek HAGB verilebilmektedir. Diğer yandan gelişmiş ülkelerde ifade özgürlüğü kapsamında sayılabilecek cümleler ülkemizde suç kapsamında değerlendirilebilmektedir. Bu gibi durumlarda ise HAGB uygulaması sistemin çarpıklığını hafifletici bir görevi üstlendiğinden olumlu karşılanmaktadır.
İlgili Linkler: