Y. 12. Hukuk Dairesi 2021/3567 E. , 2021/7477 K.
“…İpotek borçlusu tarafından, maliki olduğu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğe ilişkin ipotek bedelinin, ipotek alacaklısının mirasçısız olarak vefatından sonra mirasçı olarak Hazinenin belirlenmesi nedeniyle alacaklı kurum lehine depo edilmesinden sonra, icra müdürlüğünce, alacaklıya muhtıra gönderildiği, ancak ipotek alacaklısının 15 gün içerisinde depo edilen bedeli alıp ipoteği çözmediği, bunun üzerine ipotek borçlusu tarafından ipoteğin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu; mahkemece, istemin kabulüne ipotek kaydının terkinine hükmedildiği, karara karşı ipotek alacaklısı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 153. maddesinde; “İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse, icra dairesi onbeş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelip de kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde, borçlu borcunu icra dairesine tamamıyla yatırırsa, icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir” hükmüne yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan da, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK’nun 153. maddesinde yazılı “kanunen makbul” sebep niteliğindedir. Somut olayda, ipotek alacaklısı …’nin dosyaya sundukları 16.08.2019 ve 05.11.2020 tarihli dilekçeleri ile, ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiğini, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz ettikleri, bu durumda, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunlu hale getirdiğinden, ipoteğin fekki anılan madde kapsamında talep edilemez. O halde ilk derece mahkemesince, istemin açıklanan nedenlerle yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddi gerekirken, kabul edilerek, icra müdürlüğünce tespit edilen bedelin depo edilmesi nedeniyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir…”
Y. 12. Hukuk Dairesi 2019/4058 E. , 2019/6495 K.
“…Somut olayda, ipotek alacaklısı Abbas Salman ve vefatından sonra mirasçısı …’ın dosyaya sundukları 29.04.2016, 04.05.2017 ve 21.11.2018 tarihli dilekçeleri ile, ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiğini, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz ettikleri, bu durumda, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunlu hale getirdiğinden, ipoteğin fekki anılan madde kapsamında talep edilemez…”