Evliliğin sona ermesiyle birlikte mal rejiminin tasfiyesi gündeme gelebilecektir. Peki mal rejiminin tasfiyesi amacıyla açılan katılma alacağı davasında, mahkeme karine olarak tüm malları edinilmiş mal olarak mı kabul edecek, yoksa kişisel mal olarak mı kabul edecektir? Bu sorunun yanıtı bize aksini ispat yükünün kimde olduğu cevabını da verecektir.
Kişisel Mal Olduğunu İspat Yükü
TMK m. 222/3 hükmü uyarınca, aksi ispat edilinceye kadar bir eşin tüm malları edinilmiş mal sayılmaktadır. Yargıtay içtihatları da kanundan kaynaklanan bu karineye uyumlu kararlar vermektedir.
“…Somut olayda, mahkemece, kadın adına kadının babasından satın alınan taşınmazın bağış olduğuna yönelik kabulü yerinde ise de, taşınmazın tamamının kişisel mal kabul edilerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Şöyle ki, dosya kapsamındaki taraf ve tanık beyanlarına göre taşınmazın devir alındığı tarihte natamam olduğu, evlilik birliği içinde tamamlandığı sabittir. Evlilik birliği içinde evin tamamlanması için yapılan masrafların kişisel mal olduğunu ispat yükü davacı-davalı kadında (TMK mad. 6, 222/3) olup dosya kapsamındaki mevcut delillere göre kadın taşınmazın tamamlanması için yapılan masrafların kişisel malla karşılandığını ispatlayamamıştır. O halde, mahkemece taşınmazın natamam olarak alındıktan sonra evlilik birliği içinde yapılan masraflar yönünden, taşınmazın natamam hali ile yapılan masrafların taşınmazın tamamlanmış halindeki değerine oranlaması yapılarak davalı-davacı erkek lehine artık değere katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir…” Y. 2. HD. 2021/5376 E., 2021/8699 K. |
“…Somut olayda uyuşmazlık, ödenen 48.000,00 TL peşinatın kişisel mal olup olmadığı noktasındadır. Dava konusu mesken, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı adına edinilmiş olup, TMK’nin 222 maddesi hükmü gereği kişisel mal olduğunu ispat yükü davalı taraftadır. Davalı tarafça peşinatın kişisel mallarla ödendiği savunulmuş ve buna yönelik banka hesap hareketleri sunulmuş ise de davalıya ait ING bankası dolar hesabının 15.12.2006 tarihinde kapatıldığı, tarafların 07.09.2007 tarihinde evlendiği, peşinatın ise 06.02.2008 tarihinde ödendiği açıktır. Dosya kapsamında peşinat ödemesinin kişisel mal ile yapıldığının somut bir şekilde ispat edilemediğinin kabulü gerekir. Bölge Adliye Mahkemesince, peşinatın kişisel mal sayılıp hesaplamada davalı lehine denkleştirme yapılması hatalı olmuştur…” Y. 8. HD. 2018/15821 E., 2020/898 K. |
“…Diğer yandan, TMK 222. maddesi gereğince bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olup, aksini yani kişisel mal olduğunu ispatlama yükü davalı erkektedir (TMK mad.6, HMK mad. 190). O halde, davalı erkek tarafından süresinde kişisel mal savunmasında da bulunulmadığına göre, mahkemece, fırınının işletme değeri yönünden hesaplanacak artık değere katılma alacağına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir…” Y. 2. HD. 2021/5373 E., 2022/2457 K. |
İspat Yükünün Taraf Değiştirmesi
HMK m. 190/2 hükmü uyarınca karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilecektir. Bu durum kimi zaman sunulan güçlü delillerle sağlanabileceği gibi, davacının ikrarıyla da söz konusu olabilir.
“…Davalı vekili, 23 numaralı meskenin davalının annesinin altınları bozdurularak alındığını savunmuş, davacı vekili ise cevaba cevap dilekçesinde bu altınların eve hırsız girmesi sonucunda daha güvenli olması için kayınvalideye teslim edilen altınlar olduğunu, bu altınların kayınvalideye ait olmadığını iddia etmiştir. Davacı vekilinin bu açıklaması karşısında savunmada geçen altınların varlığını kabul ettiği ve ispat yükünün davacı tarafa geçtiği anlaşılmaktadır. İspat yükünü üzerine alan davacı tarafça bu altınların kayınvalideye değil davacıya veya taraflara ait olduğu kanıtlanamadığına, davalının savunması ayrıca dosyaya sunulan aksi ispat edilemeyen kartvizit, o tarihteki altın fiyatları ve tanık beyanları ile de doğrulandığına göre davacı tarafın 23 numaralı meskenle ilgili taleplerin tümüyle reddine yönelen temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır…” Y. 8. HD. 2012/8753 E., 2013/228 K. |
“…Davacı taraf, cevaba cevap dilekçesinde, kredinin ve davalının ailesinden alınan borç paranın tarafların kazançları ile geri ödendiğini bildirmek suretiyle ispat yükünü üzerine almış, ne var ki bu ödemelere ilişkin tanıklar ile banka kayıtlarının daha sonra ibraz edileceğini bildirmişse de; söz konusu paraların geri ödendiğine ilişkin yazılı herhangi bir belge, banka ve ödeme kaydı dosyaya sunulmadığı gibi, bu durumu doğrulayan herhangi bir tanık beyanı da bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı taraf temyiz dilekçesinde; davalı, annesi ve babası adına müşterek hesap olduğunu, davalı ile annesi ve babası arasında sürekli para aktarımı söz konusu olduğunu, davalının kendi maaşını ailesinin kullanımına bıraktığını, eğer bir borç olduğu kanaatine ulaşılırsa bu borcun tamamiyle ödenmiş olduğunun da göz önünde bulundurulması gerektiğini bildirmişse de ve bu açıklamaları destekleyen davacı tanık beyanları varsa da; dosya arasında bulunan 24.11.2014 tarihli bankacı bilirkişi raporunda, davalı, annesi ve babası adına olan müşterek hesapta davalı adına yapılan herhangi bir bankacılık muamelesine rastlanmamış olup, hesabın davalının annesi ve babası adına ve namına kullanıldığının düşünüldüğü bildirilmiştir. Açıklanan nedenlerle; banka dekontları, bankacı bilirkişi raporları, taraf ve tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından tasfiyeye konu taşınmazın davalının annesi tarafından alınmak suretiyle intifa hakkı sahibi olan ve kendisine dava ihbar olunan annesinden dolayı davalının kişisel malı olduğu kanaatiyle taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken edinilmiş mal olduğu kabul edilerek tasfiye hesabına dahil edilmesi doğru görülmemiştir…”Y. 8. HD. 2015/19895 E., 2017/14322 K. |
Avukat Oğuzhan Yazıcı, 2017 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra stajını tamamlamış ve ruhsatını aldığından beri İstanbul Barosu'na bağlı olarak avukatlık yapmaktadır. Özel hukuk alanındaki yüksek lisansını da İstanbul Üniversitesinde tamamlamıştır. (ORCID ID: 0009-0005-8249-8432)
Kurumsal icra (para tahsili) işleri yapmamaktayız. Dolayısıyla lütfen kendisini adımızla tanıtıp çeşitli nedenlerle sizden para isteyenlere para göndermeyin. Sahte hesaplarla iletişime geçenlere karşılık dahi vermeyin.