Köpek saldırısına maruz kalma durumunda mağdur kişinin yaşadığı talihsiz olaydan ötürü maddi ve manevi tazminat davası açma gibi bir takım hukuki hakları doğacaktır. Davada husumetin yöneleceği kişi köpeğin sahipli olup olmamasına göre farklılık gösterebilir. Somut duruma göre idare, hukuk ve/veya ceza mahkemelerinde dava görülecektir. Yazımızda köpek saldırısının borçlar, ceza ve idare hukukuna yansıyan sonuçları kısaca irdelenmiştir.
Belirtelim ki mevzuatta yer alan düzenlemeler sadece köpekleri değil genel olarak tüm hayvanları kapsamına almaktadır. Dolayısıyla yalnızca köpek sahiplerinin bu sorumluluklara sahip olduğunu düşünmek yanlış olur. Ek olarak ifade etmemiz gerekir ki, doktrinde genel olarak ifade edilen hayvan kapsamına yalnızca elde tutulabilen ve üzerinde hakimiyet kurulabilenler girmektedir.
Saldıran Köpeğin Sahipli Olması
Mağdura veya onun eşyalarına saldıran köpeğin sahibi, olay sonucu oluşan cezai ve hukuki sorumlulukları üstlenir. Genel olarak açıklamak gerekirse, borçlar hukuku bakımından hayvan bulunduranın sorumluluğu, olağan sebep sorumluluğu kategorisine girmektedir. Ceza hukuku bakımındansa sahibin hayvan üzerindeki etkisine ve korunan hukuki değere göre işlenilen suç ve sorumlu olunacak cezalar farklılık gösterebilecektir. Sahipli köpek ısırması taksirle yaralama veya kasten yaralama suçlarından birini oluşturabilir.
Tazminat İsteme Hakkı
Hayvanın sahipli olması ve bazı koşulların gerçekleşmesi halinde, köpek saldırısına uğrayan mağdurun tazminat talep etme hakkı doğabilecektir. Hayvanın sahipli olmasından kastettiğimiz aslında köpeğin bakımı ve yönetiminin üstlenilmiş olmasıdır.
Tazminat talebinde bulunabilme imkanının söz konusu olması için her şeyden önce zarar, hukuka aykırı fiil ve nedensellik unsurları da sağlanmış olmalıdır.
Köpek saldırısı sonucu zarar, mağdurun vücudu veya eşyası üzerinde meydana gelmiş olabilir. Dolayısıyla saldırı sonucunda yaralanmış olan kişi bu zararların giderilmesini isteyebileceği gibi sadece malına zarar gelen kişi de bu talepte bulunabilecektir. Örneğin arazisine sebze, meyve veya çiçek dikmiş kişinin bahçe topraklarının eşelenmiş olması durumunda suç oluşmasa bile tazminat isteyebilmesi mümkündür.
Hayvan bulunduranın zararlardan sorumluluğu kusursuz sorumluluk kurtuluş delili getirerek tazmin yükümlülüğünden kaçınabilir. Bu kurtuluş özen yükümlülüğünden geçmektedir. Özen yükümlülüğüne aykırı davranış somut duruma göre belirlenir. İlliyet bağının bulunmaması durumunda ise özen yükümlülüğüne aykırı davranılmış olsa bile sorumluluktan kaçınılması mümkündür.
- “…Hayvan bulunduranın sorumluluğu kusura dayanmaz; onun sorumluluğu (tıpkı adam çalıştıranın sorumluluğunda olduğu gibi) bir sebep sorumluluğudur. Bu bakımdan hayvanların verdikleri zarardan dolayı onu idaresinde bulunduranın tazminatla mahkum edilebilmesi için, zarar görenin, o kimsenin ayrıca kusurunu ispat etmesi gerekmez. Aksine, hayvan idaresi altında bulunan kişi TBK. md. 67’de tanınmış olan (kurtuluş beyyinesini) ispat edebildiği takdirde ancak sorumluluktan kurtulabilir. Türk Borçlar Kanununun 52. maddesindeki, zarar görenin zararın doğumuna veya çoğalmasına birlikte sebep olması hallerinde hayvan idare edenin sorumluluk derecesi zarar görenin kusurunun şekli ve derecesine göre ya azaltılır, veyahutta tamamen ortadan kalkar. Somut olayda, davalının evinin bahçesinde bulunan Köpek ile yine bakım ve gözetimini yaptığı komşusunun köpeğinin saldırması sonucu, davacının kaçarken düşüp yaralandığı sabittir. Davalı yukarıda açıklanan yasal düzenleme gereğince kusursuz sorumlu olup, davacının davalının bahçesinde bulunması, davalının sorumluluğunun niteliği itibariyle başlı başına illiyet bağını kesecek boyutta-nitelikte bir hareket olarak kabul edilemez. Buna göre, olayın gelişim biçimi ve hayvan bulunduranın sorumluluğunu düzenleyen ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu gözetilerek, davacının ise müterafik kusuru olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hukuki olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…. Y. 3. HD., 2017/13265 E., 2019/4609 K.
Köpek saldırısı üçüncü bir kişinin ya da onun sahip olduğu bir başka hayvanın kışkırtmalarıyla gerçekleşmişse, saldıran köpeğin sahibinin rücu hakkı söz konusu olabilir. Kanun koyucu ilgili hükümde üçüncü kişinin kusursuz sorumlu olma halini düzenlememiştir. Üçüncü kişinin kusursuzluğu durumunda rücu edilirken takdir hakkı kullanılacaktır.
Salt kusursuz sorumluluk halinin bulunması için köpeğin mağdura verdiği zarar içgüdüsel hareketlerle gerçekleşmiş olmalıdır. Fakat köpeğin davranışlarında tam anlamıyla egemen olan kişinin mağdura zarar vermek amacıyla köpeği yönlendirmesi halinde hayvan bulunduranın sorumluluğuna dayanmaya gerek yoktur. Zira genel hükümlere göre tazminat alacağı talebinde bulunulabilecektir. Böyle bir davranış ayrıca ciddi bir cezai sorumluluğa yol açacaktır.
Isırılan Kişinin Köpeği Kışkırtmasının Tazminata Etkisi
Köpek ısırması mağdurun kışkırtmanın sonucunda meydana gelmişse, duruma göre tazminata hükmedilmeyebilir veya tazminat miktarında azaltıma gidilebilir.
- “…Somut olayda; taraflara ait köpeklerin, serbest alan içerisine bırakıldığı sırada davalı tarafa ait… isimli köpeğin, davacıya ait köpeğe cinsel dürtülerle saldırması veya onunla oynaması sebebiyle, davacının müdahelesi sonrası davalının köpeği tarafından ısırılmak suretiyle yaralandığı sabittir. Yine dosyada mevcut davacı tanığı veteriner hekimin, davalıya ait… isimli köpeği bebekliğinden beri tanıdığını, bebekliğinde uysal bir köpek olmasına rağmen son zamanlarda sertleştiği yönünde davalıya uyarılarının olduğuna dair beyanı mevcuttur. Bu durumda, her ne kadar davalıya ait köpek, davacının müdahalesi nedeniyle korkuya bağlı tepkisel olarak sinirlenip davacıyı ısırmış ise de, davalının da köpeğine, iyi eğitim vererek, kilosunu, saldırganlık durumunu, mevsimsel etkileri gözönünde bulundurarak, yeterli güce sahip (gerektiğinde müdahalede bulunabilecek güce ve yaşa) bir vekil-yardımcı marifetiyle sitenin ortak kullanım alanına tahsis edilmiş yere göndermesi gerekir iken, bu durumlara dikkat etmeden hareket eden davalın da bu bağlamda munzam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece; kusursuz sorumlu olan davalının, munzam kusuru nedeniyle illiyet bağını kesen sebeplere dayanarak sorumluluktan kurtulamayacağı, buna bağlı olarak munzam kusur dikkate alınmak suretiyle (davalının tazminle yükümlü olduğu zarar tutarının belirlenmesi) asıl ve birleşen dava hakkında karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirmesi sonucu istemin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…” Y. 3. Hukuk Dairesi 2019/4263 E. , 2019/9309 K.
- “…Somut olayda, davalının ilçe merkezinde bulunan evinin bahçesinde büyükbaş hayvanlarını otlattığı ve bu sırada davalıya ait hayvanın (tosunun) saldırması sonucu davacının yaralandığı sabittir. Davalı yukarıda açıklanan yasal düzenleme gereğince kusursuz sorumlu olup, mahkeme gerekçesinde dayanak yapılan davacının hayvana taş atması şeklindeki hareketi, davalının sorumluluğunun niteliği itibariyle başlı başına illiyet bağını kesecek boyutta-nitelikte bir hareket olarak kabul edilemez. Bu husus ancak davacı bakımından müferafik kusur olarak değerlendirilebilir. Buna göre, yukarıda açıklandığı şekilde olayın gelişim biçimi ve Hayvan idare edenin (Hayvan tutucusunun) sorumluluğunu düzenleyen ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu gözetilerek, konusunda uzman bilirkişiden tarafların kusur durumuna ilişkin taraf ve yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, davacının müterafik kusuru olup olmadığı da değerlendirilmek suretiyle, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken…” Y. 3. Hukuk Dairesi 2016/21918 E., 2018/9278 K.
Köpek Isırması Sonucu Yüzde Sabit İz Kalmasının Manevi Tazminat Miktarına Etkisi
Mağdurun yüzünde sabit bir iz meydana gelmişse, hükmedilecek manevi tazminat miktarı artacaktır. Dolayısıyla böyle bir risk varsa, izin sabit olup olmayacağı tespit edilene kadar karar vermemek yerinde olacaktır.
- “…Davacıların manevi tazminat taleplerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacılar dava dilekçesinde 50.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuşlar, mahkemece yapılan yargılama sonucunda küçük lehine 15.000 TL manevi tazminat takdir edilmiştir.Kural olarak hükmedilecek manevi tazminatın miktarının belirlenmesi hakimin takdirindedir. Kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakim bu hakkını Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesine uygun olarak kullanmalıdır… …mahkemece, yukarıda açıklandığı şekilde, öncelikle davacı küçüğün yüzündeki yara izlerinin sabit iz niteliğinde olup olmadığı hususu tespit edilerek, köpeğin ısırması sonucu oluşan yaraların küçüğün yüzünde sabit ize neden olduğu sonucuna varılması halinde, küçük lehine hükmedilecek manevi tazminatın bu husus göz önüne alınarak takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus da bozmayı gerektirmiştir…” Y. 3. HD., 2016/19378 E., 2018/5863 K.
Köpek Saldırısı Yüzünden Gelecekte Yapılacak Estetik Masrafları
Gelecekte yapılması gereken masrafları önceden kestirmek mümkün değildir. Fakat ilerleyen zamanlarda estetik ameliyat vs. yapılması gerekiyorsa, bilirkişi marifetiyle bu masraflar belirlenip hüküm altına alınabilir.
- “…Somut olayda; dosya içeriği ve toplanan deliller ile; davacıların oğlu …’in 03/04/2008 tarihinde sokakta oynadığı sırada davalıya ait köpeğin ısırması sonucu yaralandığının kabulü gerekir. Davacılar dava dilekçesinde davalıdan 2.000 TL maddi tazminat talep etmişler ve bu maddi tazminat taleplerini ise müşterek çocuğunun yaralanması nedeni ile yapmış oldukları hastane masrafları, ilaç ücretleri ve yüzde sabit iz kalması nedeni ile doğabilecek tedavi masrafları olarak açıklamışlardır. Mahkemece davacıların maddi tazminat talepleri, Adli Tıp Kurumu 3 İhtisas Kurulu’nun 04/11/2015 tarihli raporunda belirtildiği şekilde, davacının sürekli iş gücü kaybı olmadığı ve iki aylık geçici iş göremezlik süresinde de küçüğün çalışmıyor olması nedeniyle herhangi bir gelir kaybı bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir… Davacılar küçüğün yüzündeki yaralanma nedeniyle ileride doğabilecek tedavi (estetik ameliyat) giderlerinin davalıdan tahsilini talep etmişlerdir. Gelecekte yapılacak mecburi estetik giderleri önceden istenebilir. Bu bağlamda, öncelikle davacı küçüğün yüzündeki yara izlerinin sabit iz niteliğinde olup olmadığı, bu izlerin estetik ameliyatla giderilip giderilemeyeceği, giderilebilirse ne oranda giderilebileceği, tamamen veya kısmen giderilemez ise kalacak izlerin yaptığı iş (mesleği) gözetilerek ekonomik geleceğini etkileyip etkilemeyeceği, ayrıca bu estetik ameliyat giderinin hesaplanması hususunda, içinde estetik cerrahi uzmanı hekimlerin de bulunduğu 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınarak, bu bedelin hüküm altına alınması gerekirken, mahkemece eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…” Y. 3. HD., 2016/19378 E., 2018/5863 K.
Saldırgan Köpeği Apartmandan ve Siteden Uzaklaştırmak
Apartman veya site yönetim planında köpek beslemek yasaklanmamış olsa bile, bu husus köpeğin uzaklaştırmasına engel teşkil etmez. Dolayısıyla köpek ısırması, sürekli havlama gibi şikayetler söz konusuysa KMK m. 18 gereğince köpeğin uzaklaştırılmasına karar verilebilir.
- “…Somut olayda davalının oturduğu bağımsız bölümde barındırdığı köpeğin davacının kızını ısırdığı konusunda uyuşmazlık olmadığı gibi bu olgu mahkemece de kabul edilmiş bulunmaktadır. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre anataşınmazda ve bağımsız bölümlerde köpek beslenmesini yasaklayan herhangi bir hüküm olmaması rahatsızlık verdiği saptanan köpeğin uzaklaştırılmasına engel oluşturmaz. Dava konusu edilen köpeğin komşu bağımsız bölümde oturan davacının kızını ısırmış olması yukarıda sözü edilen 18. madde kapsamında rahatsız etme anlamını taşıdığı gözetilerek bu köpeğin barındırıldığı bağımız bölümden ve bu bölümün yer aldığı anataşınmazdan uzaklaştırılmasına hükmedilmesi gerekirken yerinde görülmeyen gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir…” Y. 18. Hukuk Dairesi 2008/4963 E., 2008/8075 K.
Mağdurun Köpeği Alıkoyma / Öldürme Durumu
Köpeğin mağdurun taşınmazı üzerinde zararlar vermesi halinde taşınmazın zilyedi zarar giderilinceye kadar teminat amacıyla köpeği alıkoyabilecektir. Bu gibi durumlarda hayvanın sahibine haber verilmeli, sahibi bilinmiyorsa da bulmak için gerekli girişimler yapılmalıdır. Kanun koyucu daha da ileri giderek somut duruma göre yapılacak değerlendirmeye göre köpeğin etkisiz hale getirilmesini (olayın şartlarına göre öldürmeyi de kapsayan fiziki güç kullanımı) de hukuka uygun bulmuştur. Fakat gerekli şartlar oluşmamasına rağmen yok yere hayvanı öldüren kişiye hukuk ve ceza davası açılabilir. Bu durumda hayvan sahibinin tazminat hakkı doğacaktır. Konuyla alakalı örnek bir olaya ulaşmak için şu paylaşımımıza göz atabilirsiniz: Sahipli Köpeğin Öldürülmesi Durumunda Tazminat – İçtihat
Köpek Sahibinin Cezai Sorumluluğu
TCK 177 uyarınca, hayvanın tehlike oluşturabilecek şekilde serbest bırakılması suç olarak tanımlanmıştır. Belirtmek gerekir ki burada kastedilen tehlike yalnızca insan hayatına ve sağlığına karşı olanlardır. Hayvanın malvarlığına oluşturduğu tehdit herhangi bir suç oluşturmaz.
Köpeği tehlike oluşturacak şekilde serbest bırakmanın cezası 6 aya kadar hapis veya adli para cezasıdır. Fakat köpek, sahibi tarafından kasıtlı olarak tehdite araç olarak kullanılmışsa, elbette daha ağır bir cezai sorumluluğa yol açacaktır. Köpek, TCK kapsamında silah olarak değerlendirilebileceğinden, silahla tehdit suçunu oluşturabileceğini de kabul edebiliriz.
Köpek saldırısı, tehdit haricindeki başka suçlara da aracı olarak kullanılmış olabilir. Bu durumda hayvanı yöneten fail mala zarar verme, kasten yaralama veya taksirle yaralama gibi bir çok suçtan sorumlu tutulabilir. Bunları sınırlandırmak mümkün değildir. Örneğin aşağıdaki olaylara konu olaylarda köpek kullanılarak görevi yaptırmamak için direnme ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçları işlenmiştir.
- “…Olay gecesi haber merkezinden yapılan anons üzerine polis memurlarının sanığın bulunduğu yere gittiklerinde A.. T.. adlı kişiyi tartakladığını gördükleri, gerek bu durum gerekse daha önce yaptığı kaza nedeniyle hakkında yasal işlem gerçekleştirilmek istenmesi üzerine bu kez katılan N.. A..’ü yakasından tutarak sarstığı ve pitbull cinsi köpeğini üzerine saldırtmak suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı anlaşılmakla, eyleminin TCK’nın 265/5. maddesi hükmü de nazara alındığında bir bütün halinde görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu, kasten yaralama fiilinin bu suçun cebir unsurunu teşkil ettiği gözetilmeden oluşa uygun düşmeyen yanılgılı değerlendirme sonucu görevi yaptırmamak için direnme ve kamu görevlisini kasten yaralama suçlarından iki ayrı mahkumiyet hükmü kurulması…” Y. 5. Ceza Dairesi 2013/7470 E. , 2015/626 K.
- “…1- 26.01.2013 tarihinde sanık …’in, …, … ve suça sürüklenen çocuklar …, … … ve …’ı yanına alarak gece 23:30 sıralarında EMSA şirketine ait yere yanlarında pitbul cinsi köpek ve av tüfekleri ile geldikleri, EMSA Şirket çalışanları olan işçileri yemekhanede topladıkları, dışarıya çıkmalarını engelledikleri, itirazı olana pencere önündeki pitbul cinsi köpeği havlattıkları ve burada tüfek ve köpek baskısı altındaki işçilere tehdit içeren sözler söyleme şeklinde gerçekleşen eylemlerinin kül halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu halde, eylem sırasında kullanılan tehdit içerikli sözlerin, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturduğunun kabulüyle ceza tayin edilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/9378 E. , 2021/3618 K.
Köpeğe saldırma talimatı veren kişinin bir insana mı yoksa başka bir hayvana veya eşyaya mı saldırmasını istediği, suçun niteliğini tespit ederken önem arz edecektir.
- “…Katılan …’ın aşamalarda sanığın, köpeğini tanık Işıl ile birlikte oturduğu balkona yaklaştırarak “saldır” diye talimat verdiğini, tanık …’ın sanığın, köpeğin tasmasından tutup kendilerine doğru saldırması için sürekli “ısır, yakala” şeklinde komutlar verdiğini ifade etmeleri, sanığın rotweiller cinsi köpeğini gece vakti dolaştırmaya çıkardığı, daha önce evinde beslediği 4-5 kediyi balkonda tutmaması için katılan …’ı uyardığını, ancak olay sırasında köpeğin katılanın balkonunda kedi görünce bu kediye doğru saldırdığını, köpeğe saldırması için talimat vermediğini savunması, tanık …’ın da köpeğin kediyi ısırdığına dair beyanı karşısında, köpeğin saldırısının katılana karşı mı yoksa o sırada balkonda bulunan kediye karşı mı olduğu tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı…” Y. 4. Ceza Dairesi 2015/25752 E. , 2020/626 K.
Şimdi de sahipli köpek ısırmasında sıklıkla karşılaşılan taksirle yaralama ve kasten yaralama suçlarını örneklendirelim.
Sahipli Köpek Isırmasında Taksirle Yaralama
Köpek sahibi, köpeğine mağduru ısırması için bir talimat vermemişse ve talimat vermeden de saldıracağını bilmiyorsa taksirle yaralama suçundan sorumlu tutulur. Bu suçun cezası üç aydan bir yıla kadar hapistir. Fakat bazı durumlarda cezada artırıma gidilebilecektir. Örneğin mağdurun yüzünde sabit iz kalması veya kemiğinin kırılması durumlarında ceza yarı oranında artar.
- “…Dosya kapsamına göre; sanığın oğlu ile tartışmakta olan katılanın yanına köpeği ile birlikte gittiği, tartışmayı gören köpeğin katılanı ısırması suretiyle yaralanmasına sebep olduğu olayda; a) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kamu davası açıldığı, tek bir eylem nedeniyle açılan davada hayvanı tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olduğu gözetilmeden kasten yaralama suçundan ayrıca beraat kararı verilmesi, b) Kabule göre de; Sanığa ait köpeğin olay tarihinde katılanı ısırması sonucu katılanın yaralanmış olması, 5237 sayılı TCK’nin 177. maddesinde“ …veya gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde kontrol altına almakta ihmal gösteren” halinin suç olarak düzenlenmesi, mezkur maddede belirtilen suçun tehlike suçu olması, somut olayda ise kişinin yaralanmış olması sebebiyle şikayete bağlı olan 5237 sayılı TCK’nin 89/1. maddesi kapsamında zarar suçunun da oluşmuş olmasına göre; katılanın şikayeti devam ettiği halde sanık hakkında taksirle yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş…” Y. 1. Ceza Dairesi 2021/5922 E. , 2021/5979 K.
- “…Dosya kapsamına göre, sanığa ait köpeğin başıboş bırakılması sebebiyle katılanın sokakta oynayan çocuğunu ısırarak basit tıbbi müdahale gerektirecek biçimde yaralanmasına sebebiyet vermesi şeklinde gelişen olayda; hayvanın sahibi olan sanığın eyleminin taksirle yaralama ve hayvanı tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakma suçlarını oluşturduğu ve zararın oluşması nedeniyle taksirle yaralama suçundan, uzlaşma hükümleri de değerlendirilmek suretiyle cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması…” Y. 8. Ceza Dairesi 2014/21755 E. , 2015/9622 K.
Köpeğin Kasten Yaralama Suçunda Silah Sayılması
TCK m. 6/1-f.4 hükmü gereğince, köpek de silah sayılabilmektedir. Dolayısıyla köpeğini bir başkasının üzerine salan, “tut” veya “saldır” şeklinde talimatlar vererek mağduru ısırmasına yol açan sanığın kasten yaralama suçundan alacağı ceza yarı oranında artırılmış olacaktır.
- “…katılan sanık … ile katılan sanık …’ün olay tarihinde aynı sokakta ikamet ettikleri, katılan sanık …’nun sahibi olduğu siyah pitbull cinsi melez köpeğini gece saat 00:30 sıralarında sokakta gezdirdiği sırada, komşusu … ile karşılaştığı, …’ün iki küçük köpeğine ve tanık olarak dinlenen, aynı sokakta ikamet eden … …’un köpeğine pitbull cinsi köpeğin daha önceden saldırması nedeni ile …’yu “köpeğine sahip çıkması ve başıboş bırakmaması” hususunda uyardığı, bunun üzerine başlayan tartışma sırasında …’nun, …’e hakaret ettiği ve yanında bulunan köpeğine …’e saldırması hususunda “tut” komutu vererek işaret ettiği ve bu hususun tanık olarak kollukta ifadesi alınan …’ün eşi … tarafından da teyit edildiği, komutu alan köpeğin …’ün elini ısırarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olduğu… katılan sanık …’ya yüklenen eylemin kasten yaralama suçunu oluşturduğu, TCK’nın 6/1-f-4 maddesi uyarınca silahtan sayılan köpeğini katılan …’ün üzerine salarak gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında hüküm kurulurken TCK 86/1, 86/2, 86/3-e maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine, suç niteliğinde yanılgıya düşülüp, fiilin “taksirle yaralama” suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup…” Y. 12. Ceza Dairesi 2020/875 E. , 2021/474 K.
- “…Sanığın köpeğini müştekiye saldırması yönünde kışkırtması nedeniyle köpeğin müştekinin kolunu ısırarak yaraladığı olayda, 5237 sayılı TCK’nin 6/1-f.4 maddesi uyarınca köpeğin silahtan sayıldığı bu nedenle sanığın cezasında TCK’nin 86/3-e maddesi uyarınca artırım yapılması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması…” Y. 3. Ceza Dairesi 2020/8320 E. , 2020/11748 K.
Köpeğin Bir Başka Hayvana Saldırması
Hayvanlara verilen kasıtlı zararlardan ötürü önceden şartları varsa mala zarar verme suçundan ötürü ceza verilirken, güncel mevzuata göre artık Hayvanları Koruma Kanunu 28/A’dan ötürü soruşturma ve kovuşturma başlatılması gerekmektedir.
HKK 28/A-4 hükmü uyarınca, bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Dolayısıyla sahipli köpeğin, bir başka hayvana kasıtlı olarak saldırtılması durumunda bu hüküm uygulanabilir.
Önemle belirtmek gerekir ki, saldırıya uğrayan hayvan sahipsizse veya köpeğe kötü muamelede bulunan kişi zaten köpeğin sahibiyse, soruşturma yapılması için Tarım ve Orman Bakanlığının il veya ilçe müdürlükleri tarafından suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir.
Köpeğin sahipli bir hayvana saldırması durumundaysa, soruşturma başlatılması için hayvan sahibinin şikayette bulunması yeterli olacaktır.
Suçun içtiması
Aynı anda hem yaralama hem de hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması suçu oluşmuşsa, sadece daha ağır cezayı gerektiren kasten yaralama suçundan ceza verilmelidir. Bu uygulama fikri içtima kuralları gereğince yapılmaktadır.
- “…Sanığın kasıtlı olarak bıraktığı köpeğinin mağduru ısırarak yaralaması biçiminde gerçekleşen eyleminin, kasten yaralama suçunun yanı sıra 5237 sayılı TCK’nın 177. maddesinde tanımlanan hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması suçunu da oluşturduğu ve TCK’nin 44. maddesi uyarınca daha ağır nitelikteki kasten yaralama suçundan ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde gerçek içtima hükümleri uyarınca ayrı ayrı ceza verilmesi…” Y. 3. Ceza Dairesi 2019/9223 E. , 2019/17687 K.
Yasaklı Köpek Irkı Sahibine İdari Para Cezası Verilmesi
Saldırgan köpek yasaklı ırklar arasındaysa, şartları oluşmuşsa ayrıca idari para cezası verilmesi de mümkündür. Hatta tekrarlanan bir yasak ihlali söz konusuysa köpeğe el de konulabilir. İdari bir işlem olduğundan detaylarına burada değinmiyoruz. Ayrıntılı bilgi için şu yazımıza göz atabilirsiniz: Yasaklı Köpek Irkları ve İdari Cezalar – Tehlike Arz Eden Hayvanlar Genelgesi
Saldıran Köpeğin Sahipsiz Olması
Sahipsiz köpek saldırısı durumunda zarar gören kişi, köpeğin bakımını ve yönetimini üstelenen bir kişi olmasa da bazı koşullarda yine zararının giderilmesini isteyebilecektir. Bu durumda talep ilgili idareye, yani duruma göre belediye ya da valiliğe yönlendirilebilir. Fakat idarenin her durumda zararı giderme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Zira borçlar hukukunda öngörülen kusursuz sorumluluk hali idare hukukuna bu durumda yansımaz. Dolayısıyla önceden verdiğimiz örnekte olduğu gibi bahçeye ekilen bitkilerin sahipsiz köpekler tarafından eşelenerek harap edilmesi durumunda çoğu zaman idare sorumlu tutulamayacaktır. Sorumluluk esas olarak, idarenin kamu hukukunun yüklediği yükümlülüklere aykırı kusurlu davranışları sonucunda zarar oluşması halinde doğacaktır. Buna hizmet kusuru da denmektedir.
5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu m.6/4 hükmü: “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.”
Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği m. 7′de ise belediyenin görevlerinden birisi olarak “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbî bakımlarının yapılması ve işaretlenmesi, alındığı ortama geri bırakılması, sahiplendirilenlerinin kayıt altına alınması” sayılmıştır.
Aynı yönetmeliğin 5. maddesinde ise Valilik bünyesinde bulunan İl Çevre ve Orman Müdürlüklerine yüklenen görevler arasında “Yerel hayvan koruma görevlileri ve gönüllü kuruluşlar ile işbirliği yaparak sahipsiz hayvanların kontrolünü takip etmek” sayılmıştır.