BAŞLANGIÇ HÜKÜMLERİ
- Yenilik Doğuran Haklar
- Kural olarak şartı bağlı kullanılamazlar fakat şartın yarattığı şüpheli durum diğer taraf için zararlı değilse şart geçerli hale gelir.
- Zamanaşımına tabi değillerdir. Ancak bazıları için hak düşürücü süre öngörülmüştür.
- Kural olarak tek taraflı irade beyanıyla kullanılırlar. Bazılarının kullanılması için ise dava açılması zorunludur.
- Hukuki İşlemlerin Hükümsüzlüğü
- Yokluk
- Butlan
- Mutlak Butlan: Ayırtım gücü olmaması, muvazaa, geçerlilik şekline aykırılık, emredici kurallara ve genel ahlaka aykırılık, imkansızlık.
- Nispi Butlan
- Tek Taraflı Bağlamazlık (Askıda Hükümsüzlük)
- Hakimin Yorum Yöntemleri
- Lafzi,
- Tarihi (objektif, subjektif),
- Objektif güncel,
- Amaçsal (gai),
- Mantıksal (zıt kanıt, evveliyet)
- Kanunda ve örf-adet hukukunda uygulanabilir kural yoksa hukuk boşluğu vardır. Bu durumda hakim genel ve soyut olacak şekilde kural koyar. Hukuk yaratırken kıyas yönteminden de yararlanılır.
- Dürüstlük kuralı (objektif iyiniyet – TMK m. 2), hakların kazanılmasında uygulanmaz. Hakların kazanılmasında uygulanan subjektif iyiniyettir (TMK m. 3).
- İyiniyetin varlığı karinedir.
- İçtihatlar kural olarak bağlayıcı olmasa da İBK’ler bağlayıcıdır.
- Kanunun öngörmediği durumlarda iyiniyet hükümleri uygulanmaz. Dolayısıyla hakim hukuk yaratarak iyiniyet uygulamaz.
- Takdir yetkisi, kural içi boşluktur. Hakimler takdir yetkisine bağlı verdikleri kararı gerekçelendirir ve bunlar üst yargı denetimine tabidir.
KİŞİLER HUKUKU
Karışık Notlar
- Hak ehliyetini sınırlayan haller: yaş, cinsiyet (iddet müddeti), ayırtım gücü, yabancılık
- Kaza-i rüşt (ergin kılınma): 15 yaşını doldurmuş küçük isterse ve velisi de (vesayet altındaysa denetim makamı) rıza verirse dava yoluyla mümkün.
- Sınırlı ehliyetsizlerin (ayırt etme gücüne sahip küçük ve kısıtlılar) borç altına girebilmeleri için yasal temsilcilerinin rızası gerekir. İzin /icazet verilene kadar askıda hükümsüzlük vardır. Karşılıksız kazanma için rıza gerekmez.
- Sınırlı ehliyetsizler, kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kural olarak tek başlarına kullanabilirler. İstisnası: ergin kılınma, evlenme, evlat edinilme, adın değiştirilmesi… Bunlara yasal temsilci de katılmalıdır.
- SInırlı ehliyetsizin yasal temsilcisi tek başına küçük/kısıtlı adına borca sokucu işlem yapabilir ama kanunun yasakladığı işlemler de var: Önemli bağışlamada bulunamaz, kefil olamaz, vakıf kuramaz.
- Tam ehliyetsizin hukuki işlemleri ise baştan hükümsüzdür. İcazetle dahi düzelmez.
- Kayın hısımlığı evliliğin sona ermesiyle ortadan kalkmaz. Ancak eski eşlerin yeni kan hısımlarıyla arada kayın hısımlığı oluşmaz.
- Vesayet altındakilerin yerleşim yeri vesayet makamının bulunduğu yerdir.
- Çocuk, birlikte yaşadığı anne ve/veya babasının rızasıyla bile kendisine bırakılan ebeveyninden farklı bir yerleşim yeri belirleyemez. Başka bir şehirde yaşasa dahi durum böyledir.
- Evli eşlerin birbirinden ayrı yerleşim yeri olabilir.
- Kişilik doğum anında kazanıır; hak ehliyeti ana rahmine düşülen anda başlanarak elde edinilir. Tabii bunlar için sağ doğum şartı aranır.
- Kişinin cesedi eşya haklarına konu olamaz.
- Birlikte ölüm karinesi: Kimin önce öldüğü belirlenemiyorsa söz konusudur. Bu kişiler birbirlerine mirasçı olamazlar.
- Ölüm karinesi varsa gaiplikten farklı olarak mahkeme kararına gerek yok. O yerin mülki amirince karar verilir. Bu kişilerin mirası, mirasçılarına teminatsız geçer.
- Gaiplik davasında yetkili mahkeme: Kişinin son yerleşim yeri, yoksa nüfusa kayıtlı olduğu yer, o da yoksa anne ve babasının kayıtlı olduğu yerdir.
- Gaiplik davasında mahkeme 6 ay arayla iki defa ilan yapar. İkinci ilandan sonra beklemeden karar verebilir.
- Gaibin mirasçıları, mirası teminat karşılığında teslim alır ve teminat süresinin geçmesi iade borcunu ortadan kaldırmaz. Teminat süresi ölüm tehlikesiyle kaybolmada tereke mallarının tesliminden itibaren 5 yıl; uzun süredir haber alamamada en son haber tarihinden itibaren 15 yıldır. Her halde gaip 100 yaşına gelene kadardır.
- Kaybolan kişinin malvarlığını 10 yıl boyunca hazine yönetirse ya da kaybolanın yaşı 100’ü geçerse, Hazine de gaipliğe karar verilmesini isteyebilir.
- Cinsiyet değişikliği yaptırabilmek için 18 yaşını doldurmak önemli, erginlik değil.
Tüzel Kişiler
- Tüzel kişiler kurulduklarında hak ehliyetini kazanır; gerekli organlara sahip olmakla fiil ehliyetini kazanır.
- Tüzel kişilik, tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere, tasfiye sırasında da devam eder.
- Hukuka veya ahlaka aykırı amaç güttüğünden dolayı mahkeme kararıyla kapatılan tüzel kişiliğin malvarlığı, ilgili kamu kuruluşuna geçer (taşınmazlar için tescilsiz kazanım). Diğer yollarla tüzel kişiliğin sona ermesinde ise ancak dernek tarafından verilen aksi yönde bir karar yoksa kamu kuruluşuna geçer.
Dernekler
- Tüzel kişilik, kuruluş bildiriminin, tüzüğün ve diğer gerekli belgelerin bulunan yerin en büyük mülki amirine verilmesiyle kazanılır (Eksiklik olsa bile). Bu belgeler 60 gün içinde mülki amir tarafından incelenir. Bir noksanlık veya hukuka aykırılık varsa düzeltilmesi istenir. 30 gün içinde düzeltilmezse mülki amir durumu savcıya bildirir. Savcı derneğin feshini veya faaliyetin durdurulmasını isteyebilir. Bir aykırılık bulunmazsa derneğe bildirilir ve dernekler kütüğüne kaydedilir. 6 ay içinde ilk genel kurul toplantısı yapılır ve organlara seçilen üyeler mülki amire bildirilir.
- Derneğin tek bir ortak amacı vardır.
- Dernek için en az 7 gerçek/tüzel kişi kurucu aranır. Federasyon için 5 dernek aranır. Konfederasyon için 3 federasyon aranır.
- Tüzel kişiler de derneğe üye olabilir.
- Üyelik başvurusu yönetim kurulunca 30 gün içinde sonuçlandırılır.
- Üyeliği sona ermesi:
- Kendiliğinden: Üyelik için aranılan niteliklerin sonradan kaybedilmesi,
- Çıkma: Üyenin yazılı bildirmesiyle,
- Çıkarılma: Tüzükte sayılan sebeplerle çıkarılabilir ve üye bu sebepelrin haksız olduğunu ileri süremez. Tüzükte olmayan bir sebeple çıkarma ancak haklı sebeple olabilir.
- Dernek üyeleri arasında eşitlik vardır. Eşitliği bozan uygulamalar yapılamaz.
- Oylar şahsen kullanılır.
- Dernek zorunlu organları: Genel kurul, yönetim kurulu, denetim kurulu
- Olağan toplantı üç yılda bir yapılır. Yönetim kurulu çağrıyı en az 15 gün önceden yapmalıdır.
- Olağanüstü toplantı için zorunlu organlardan biri gerekli görmeli ya da dernek üyelerinin beşte biri yazılı başvurmalıdır. Yönetim kurulu buna rağmen çağırmazsa sulh hakimi üç üyeyi çağrı yapmakla görevlendirebilir.
- Toplantısız alınan kararlar bütün üyeler yazılı olarak katılmışsa geçerlidir; çağrısız alınan kararlar tüm üyelerin toplantıda bulunması halinde geçerlidir.
- Genel kurul toplantı yeter sayısı (Çoğunluk sağlanamazsa ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz.):
- Normal kararlarda: Üyelerin salt çoğunluğu,
- Tüzük değişikliği ve dernek feshi: 2/3
- Gündemde olmayan konunun görüşülmesi için hazır bulunanların 1/10’i yazılı olarak istemelidir.
- Karar yeter sayısı
- Normal kararlarda: Katılanların salt çoğunluğu
- Tüzük değişikliği ve dernek feshi: Katılanların 2/3’si.
- Oy hakkından yoksunluk: Dernek üyeleri dernek ile kendisi ya da ailesi arasındaki konularda oy kullanamaz.
- Karar İptali: Kararın öğrenilmesinden itibaren bir ay içinde ve her halde 3 ay içinde istenebilir. Karara olumlu oy verenler iptal davası açamazlar. Karar yoklukla veya mutlak butlanla sakatsa sınırlayıcı süre yok.
- Derneğin Sona Ermesi:
- Amacın gerçekleşmesi, imkansız hale gelmesi veya süresinin sona ermesi,
- İlk genel kurulu toplantısının süresinde yapılmaması (6 ay içinde yapılması gereken) ve zorunlu organların kurulamaması,
- Borç ödemede acizlik,
- Olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması,
- Genel kurul kararı(2/3 çoğunlukla toplanıp 2/3 çoğunlukla),
- Derneğin amacı hukuka aykırı hale gelirse mahkeme kararıyla(fesih için soruşturma açıldığı tarihten itibaren mallar devredilemez.)
- Dernekler siyasi partilerden yardım alamazlar.Yurtdışındaki kişilerden yardım alması için önceden mülki amire bildirim (izin değil) yapılmalıdır.
- Kar sağlamak amacında olmadıkça, amaçlarına ulaşmak için ticari işletme işletebilirler.
- Kamuya yararlı dernekler: En az bir yıldır faaliyette bulunmalıdırlar. İki yılda bir denetlenirler. Bu derneklerin mallarına karşı suç işleyenler devlet malına karşı suç işlemiş sayılırlar.
Vakıflar
- Birden fazla amacı olabilir (derneğin aksine).
- Yerleşim yeri mahkemesi (asliye hukuk) nezdinde tutulan sicile tescil ile tüzel kişilik kazanırlar.
- Üyelik mümkündür.
- Resmi senetle veya vasiyetnameyle kurulabilir.
- Tescil sistemiyla kişilik kazanırlar zira yetkili makamlar gerekli koşulların oluştuğunu gördüklerinde izin vermeleri zorunludur.
- Vakıf senedinde vakfın amacı, özgülenen mal ve haklar yeterince belirlenmişse başvuru kabul edilmelidir. Diğer noksanlıklar(adı, mal ve haklar, örgütlenme ve yönetim biçimi, yerleşim yeri) tescil kararı verilmeden önce mahkeme tarafından tamamlattırılabilir.
- Vakfın yönetim kurulu zorunlu organıdır ve bu organda en az bir kişi bulunmalıdır (dernekte en az 5 asıl 5 yedek).
- Vakfın yönetiminin değiştirilmesi başvuru üzerine mahkeme tarafından yapılır.
- Vakıfların mallarında zamanaşımıyla zilyetlik hükümlerine göre kazanma hükümleri uygulanmaz.
- Vakıf türleri:
- Yeni vakıf (TMK’ya göre kurulmuş).
- Mazbut vakıf: Genel müdürlükçe yönetilir.
- Mülhak vakıf: Yönetim vakfedenlerin soyundan.
- Cemaat vakfı: Gayrümüslimlerce kurulmuş.
- Esnaf vakfı: Yöneticilerini esnaf seçer.
AİLE HUKUKU
Nişanlılık
- Küçük ve kısıtlının yasal temsilcinin rızası yoksa, nişanlılık bunları bağlamaz.
- Evlenmeden kaçınma için öngörülen cayma tazminatı, ceza şartı eksik borçtur.
- Manevi tazminat yalnızca nişanlılar arasında söz konusudur. Maddi tazminat ve olağandışı hediyelerin geri verilmesi ise aile üyeleri tarafından da istenebilir. Dava hakları nişanlılıkğın sona ermesinden sonra 1 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
- Çifte nişanlılık drumunda ilk nişanlılık sona erer.
- Kesin evlenme engeli ortaya çıkarsa nişanlılık sona erer.
Evlilik
- Sınırlı ehliyetsizin yasal temsilcisi izin vermese bile, hakim yasal temsilciyi de dinledikten sonra evlenmeye izin verebilir.
- Yasal temsilcinin izni alınmadan bir şekilde evlenilmişse yasal temsilcinin iptal davası açma hakkı var. Ancak küçük 18 yaşını doldurur, kısıtlı da kısıtlı olmaktan çıkarsa ya da kadın hamile kalırsa evililiğin iptaline karar verilemez.
- Üvey kardeşler evlenebilir. Yarım kan kardeşler evlenemez.
- Evlendirme memurunun verdiği evlenme izni belgesinin 6 ay geçerliliği vardır.
- Evlenmein yokluğu: Aynı cinsten kişiyle evlenme, yetkili memur önünde yapılmama, karşılıklı ve uygun irade açıklaması olmaması. Tanıkların katılmaması geçerliliği etkilemez.
- Evlenmenin mutlak butlanı
- Evliliğe engel derecede akıl hastalığı (sonradan iyileşirse yalnızca bu kişi dava açabilir),
- Evlenme sırasına sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksunluk (sonradan iyileşirse yalnızca bu kişi dava açabilir),
- Eşlerden birinin halihazırda evli olması (önceki evliliği mutlak butlan kararı verilmeden önce sona ermişse ve ikinci evlenmede diğer eş iyiniyetli ise, bu evlenmenin butlanına karar verilemez),
- Evliliğe engel derecede hısımlık
- Nisbi butlan (iptal davası açma hakkı iptal sebebi kalktıktan sonra 6 ay ve her halde 5 yıldır):
- Ayırt etme gücünden geçici yoksunluk,
- Yanılma (yanlışlıkla evlenmişse veya yanlış kişiyle evlenmişse; eşinin niteliğinde yanılmışsa ve bu yanılma evlilik birliğini çekilmez hale sokacaksa)
- Aldatma (eşinin namus ve onuru hakkında eşi veya üçüncü kişiler tarafından aldatılmışsa; davacının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalığın gizlenmesi)
- Korkutma
- Evlilik butlanla sakat olsa bile, evlenirken iyi niyetli olan eş kazandığı kişisel durumunu korur.
Boşanma
- Zina ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebeplerinden dolayı boşanma davası açmak için 6 ay ve 5 yıllık süreler var. Terkte ise 6 aylık süren ayrılık vardır ve bu ayrılığın üzerinden en az 4 ay geçtikten sonra ihtar yapılarak 2 ay içerisinde eve geri dönülmesi veya eve dönmeye izin verilmesi istenir.
- Anlaşmalı boşanma için en az bir yıldır evlilik sürmeli. Fiili ayrılığa dayanarak boşanma önceki boşanma davası en az 3 yıl önce verilmiş bir boşanmanın reddi kararı varsa olabilir.
- Ayrılık kararı 1 ile 3 yıl arasında bir süreliğine verilebilir.
- Tazminat isteyenin kusuru daha az olmalı; yoksulluk nafakası isteyenin kusuru daha az veya eşit olmalıdır.
- Dava hakları boşanmadan bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
- Manevi tazminatın irat biçiminde ödemesi kararlaştırılamaz. İrat biçiminde ödenen maddi tazminatsa alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde ortadan kalkar.
- Boşanmadan önce birbirlerine ölüme bağlı tasarruflarla kazandırdıkları hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler.
- Boşanma davasında tarafların ikrarı hakimi bağlamaz (anlaşmalı boşanma hariç).
Mal Rejimi
- Mal ortaklığı varken eşlerden biri iflas ederse kendiliğinden mal ayrılığına dönüşür. Eşlerden birisine haciz yapan alacaklı zarar uğrarsa hakimden mal ayrılığına geçilmesini isteyebilir, alacaklı isteme iki eşe de yönlendirir.
- Sözleşmeye göre i) bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallar ve ii) kişisel malların gelirleri kişisel mal sayılabilir.
- SGK ödemeleri normalde edinilmiş mal olmasına rağmen, toplu ödeme yapılması durumunda, sanki ömür boyu irat bağlanmış gibi boşanmadan sonraki tarih için bir peşin sermaye miktarı hesaplanır ve toplu ödemenin bu miktarlık kısmı kişisel mal olarak kabul edilir.
- Eşlerin tüm maları aksi ispat edilene kadar edinilmiş mal sayılır.
- Mal rejiminin sona erme anı, boşanma veya evlilğin iptali davasının açıldığı tarihtir.
- Edinilmiş mallara eklenecek değerler (bunların değeri devredilme anına göre belirlenir):
- Mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde yapılan olağandışı karşılıksız kazandırmalar,
- Diğer eşin katılma alacağını azaltmak amacıyla yapılan devirler.
- Hangi kesime ait olduğu belirlenemeyen borç edinilmiş mallara ilişkin sayılır.
- Edinilmiş malların değeri tasfiye anına göre belirlenir.
- Artık değere katılma kural olarak yarı yarıya ama zina veya hayata kast varsa kusurlu eşin payı hakkaniyete göre azaltılabilir veya tamamen kaldırılabilir. Sözleşmeyle farklı esaslar eklemek de mümkündür (TMK m. 237)
- Aile konutu üzerinde ölüm durumunda diğer eş intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebep varsa mülkiyet de isteyebilir. Bu hüküm evliliğin sona ermesiyle ilgili. Mirasla ilgili olanda tam tersi söz konusu.
Soybağı
- Babalık karinesiyle (evlilik devam ederken ve evlilik sona erdikten sonra 300 gün içinde doğan çocuklar) soybağı kurulmuşsa, babanın soybağının reddi davası açma hakkı öğrendikten itibaren bir yıl içinde sona erer. Çocuk içinse erginlikten itibaren bir yıl içinde. Gecikmeyi haklı kılan neden varsa bir yıllık süre bu sebep ortadan kalktıktan sonra başlar. Uzun zamanaşımı yok. Annenin bu davayı açma hakkı yok, sadece baba ve çocuk açabilir.
- Soybağının reddi davasını babanın altsoyu, anne-babasının ya da baba olduğunu iddia eden üçüncü kişinin açması için babanın dava açma süresinden önce ölmesi, ayırt etme gücünü kaybetmesi veya gaipliğine karar verilmesi gerekir.
- Tanımanın iptali davasında öğrenmeden itibaren 1 yıl ve her halde 5 yıl olmak üzere iki süre. Gecikmeyi haklı kılan sebep varsa bu sebep sona erdikten sonra 1 ay içinde de dava açılabilir.
- Babalık hükmü: Ana veya çocuk isteyebilir. Ananın dava hakkı doğumdan bir yıl sonra sona erer. Çocukla başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa bu süre o ilişki kalktıktan sonra başlar. Ayrıca gecikmeyi haklı kılan sebep varsa bu sebep kalktıktan sonra bir ay içinde de dava açılabilir.
- Evlat edinmek için küçüğe en az bir yıl süreyle bakılmış olmalıdır.
- Eşler ancak birlikte evlat edinebilir. Eşler en az beş yıl evli olmalı ya da 30 yaşını tamamlamış olmalı. Evli kişinin tek başına evlat edinmesi için 30 yaşını doldurması ve eşinin 2 yıldan beri nerede olduğunun bilinmemesi ya da mahkeme kararıyla ayrı yaşaması gerekir.
- Diğer eşin çocuğunu evlat edinme: İki yıldan beri evlilerse veya evlat edinecek eşin 30 yaşını aşması.
- Evlat edinek için küçüğün ana babasının rızası aranır. Rıza alınmamışsa küçüğün menfaati ağır biçimde zedelenmeyecekse evlatlık ilişkisinin kaldırılması istenebilir. Ama küçüğe özen yükümlülüğü yeterince yerine getirilmemişse rıza aranmaz.
- Ergin kişinin evlat edinilmesi içn evlat edinenin altsoyunun rızası aranır. Ayrıca evlat edinilecek kişiye en az beş senedir bakılıyor olmalıdır. Evli çiftlerin ergin kişiyi birlikte evlat edinmesi zorunlu değildir ama diğer eşin rızası aranır.
- Evlat edinme başvurusundan sonra küçük ergin olursa küçüklere ilişkin evlat edinme kuralları uygulanır.
- Nafaka yükümlülüğü: altsoy ve üstsoy ile kardeşlere karşıdır. Kardeşlere karşı nafaka yükümlülüğü refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önünde bulundurularak açılır.
Vesayet
- Özel vesayette aile mecilisi dört yıl için seçilir ve üç hısımdan oluşur.
- Kısıtlıyla aynı yerleşim yerinde yaşayanlar vasilik görevini kabulle yükümlüdür. Aile meclisince atama da vasiliği kabul zorunluluğu yoktur.
- Vasi, kayyım, yasal danışmanlara tazmin ettirilemeyen zararlardan devlet sorumludur.
- Vasi ve kayyıma açılacak tazminat davası, kesin hesabın tebliğinden sonra 1 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Devlete karşı açılacak tazminat davası, vasi, kayyım ve yasal danışmana tazmin ettirilemeyeceğinin anlaşılmasından itibaren bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Olağanüstü zamanaşımı: Hemen farkedilemeyecek bir sorumluluk sebebi varsa, öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde ve her halde 10 yıl içinde dava açılmalıdır.
MİRAS HUKUKU
- Evlat edinen ve hısımları, evlatlığa mirasçı olmazlar.
- Mirasbırakana iki ayrı kökten hısım olam mirasçi, iki bağ nedeniyle de ayrı miras alır (hem evlatlık hem torun gibi).
- Vasiyet için 15 yaşını doldurma şartı aranırken, miras sözleşmesi için ergin olma şartı aranır.
- Miras sözleşmesinden irade sakatlığı nedeniyle dönme hakkı etkisinden kurtulduktan itibaren bir yıl içinde kullanılmalı.
- Saklı pay:
- Altsoy için yarısı,
- Anne-baba için dörtte bir,
- Eş altsoy veya anne-baba zümresiyle mirasçıysa tamamı; diğer hallerde dörtte üçü.
- Ceza-i ıskat: Mirasçılıktan çıkarma saklı paylı mirasçılar içindir. Ölüme bağlı bir tasarrufla gerçekleşebilir. Geçerli olması için çıkarma sebebi belirtilmelidir. Aksi takdirde yalnızca saklı payı aşan kısım için mirastan mahrum edilir. Ancak mirasbırakan bu tasarrufu açık bir yanılsamayla yapmışsa çıkarma geçersiz olur.
- Koruyucu ıskat: Hakkında aciz belgesi bulunan altsoyun saklı payının yarısı mirasçılıktan çıkarılabilir. Çıkarılan pay mirasçılıktan çıkarlınanın altsoyuna özgülenir.
- Terekeye eklenecek değerler: Tenkise tabi kazandırmalar; denkleştirmeye tabi kazandırmalar; hayat sigortası alacakları.
- Artmirasçı: Önmirasçı atanan kişi, mirası artmirasçıya devretmekle yükümlendirilebilir. Ama artmirasçıya böyle bir yükümlülük yüklenemez. Mirasbırakan açıkça bağışık tutmadıkça önmirasçı güvence göstermelidir. Belirli mal bırakmada da aynısı uygulanır. Artmirasçı ölmüşse onun mirasçılarına değil, önmirasçıya kesin olarak kalır.
- İradi mirasçı tüzel kişi de olabilir.
- Mirasbırakanın olumlu miras sözleşmesi yapmış olduğu gerekçesiyle sağlararası işlemlerine kural olarak itiraz edilemez zira tasarruf serbestisi vardır. İstisnası: Bağışlamada bulunması; Zarar verme kastında olması; Yapmayacağına dair taahhütte bulunması. Miras sözleşmesine aykırı yaptığı ölüme bağlı tasarruflara da itiraz edilebilir.
- İvazlı feragat, aksi öngörülmedikçe altsoy için de sonuç doğurur. İvazsız feragatten altsoy etkilenmez.
- Mirastan feragatin hükümden düşmesi: Lehine feragat yapılan kişinin herhangi bir sebeple mirasçı olamaması; belirli kişi lehine feragat olmasa da en yakın altkökün altsoyunun mirasçı olamaması.
- Tereke borçları karşılayamıyorsa, ivazlı feragat edenlerin ölümden önceki 5 sene içinde aldığı karşılıktan ölüm tarihindeki zenginleşme tutarında sorumlulukları vardır.
- Sözlü vasiyetnamenin hükümden düşmesi: Sonradan diğer şekillerde vasiyetname yapma olasılığı doğduktan 1 ay sonra.
- Belirli mal vasiyeti, aksi belirtilmemişse vasiyetle uyuşmayan başka bir tasarruf yapılmasıyla ortadan kalkar.
- Miras sözleşmesinin ortadan kaldırılması:
- Adi yazılı anlaşma
- Mirasçılıktan çıkarma sebebi varsa tek taraflı olarak vasiyetnameyle
- Sağlararası borç yerine getirilmemişse ve güvence de gösterilmemişse sözleşmeden dönme yoluyla.
- Mirasçı atanan daha önce ölürse miras sözleşmesi sona erer. Yani ölenin mirasçılarına geçmez ama ölenin mirasçıları ölüm tarihindeki zenginleşmeyi geri isteyebilir.
- Vasiyeti yerine getirme görevlisine görevi sulh hukuk hakimince bildirildikten sonra görevi reddettiğini bildirmek için 15 gün süresi var.
- Vasiyeti yerine getirme görevlisinin devirleri gerçekleştirmesi için sulh hukuk hakiminin yetki vermesi gerekir. Ancak mirasbırakan özel olarak taahhüt vermişse gerekmez.
- Ölüme bağlı tasarrufun iptali davasını mirasçı veya vasiyet alacaklısı açabilir. Tereke alacaklısı veya vasiyeti tenfiz görevlisi açamaz.
- Ölüme bağlı tasarruf iptal edildiğinde, bir de iadeyi sağlamak için mirasta istihkak davasını açmak gerekebilir.
- Ölüme bağlı tasarrufun iptali davası mirasbırakanın sağlığında açılamaz. Öğrenem tarihinden itibaren 1 yıl ve iyiniyetli davalılara karşı 10 yıl ve iyiniyetli olmayanlara karşı 20 yıl içinde açılmalıdır, miras sebebiyle istihkak davasında da böyle. (tenkiste iyiniyete bakılmaz, sadece 1 ve mirasın açılmasından itibaren 10 yıllık süre var). Hükümsüzlük ve tenkis iddiaları def’i olarak her zaman ileri sürülebilir.
- Tenkis davasının üçüncü kişiye açılması için devreden ve devralanın kötüniyetli olması gerekir.
- Tenkise tabi sağlararası kazandırmalar
- Denkleştirmeden kurtulanlar
- Mirasbırakanın serbestçe geri dönme hakkını gizli tuttuğu bağışlamalar ile ölümünden önceki 1 sene içinde verilen olağandışı hediyeler (vakıf kurma da dahil)
- İvazlı feragat
- Mirasbırakanın saklı paylara zarar vermek amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar.
- Tenkis davasında davalı iyiniyetliyse sadece elinde kalanı geri vermekle yükümlüdür. İyi niyetli değilse iyi niyetli olmayan zilyedin geri verme borcuna ilişkin hükümler uygulanır (sadece zorunlu masrafları isteyebilir).
- Vasiyet alacaklısının dava hakkı, kazandırmayı öğrendikten ya da vasiyet borcu muaccel olduktan (mirasçıların mirası kabul etmesi) 10 yıl sonra sona erer.
- Mirası hükmi ret (ödemeden aciz olma) durumunda kabul etmedikçe reddolunmuş sayılır.
- En yakın mirasçıların tamamı mirası reddederse sanki reddetmemişler gibi tereke bunlara paylaştırılır. Tek farkı terekenin bu durumda sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi. Altsoyun tamamı reddederse bunların payı sağ kalan eşe geçer, yani üstsoya gidilmez.
- Alacaklılara zarar kastıyla miras reddedilmişse, alacaklılar veya iflas dairesi ret tarihinden itibaren 6 ay içinde reddin iptalini isteyebilir. Bu dava kabul edilirse miras resmen tasfiye edilir, önce davayı açan alacaklıların sonra diğer alacaklıların borçları ödenir.
- Mirası reddedenelrin mirasbırakanın alacaklılarına karşı sorumluluğu: Ölümden önceki 5 yıl içinde mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olduğu mallar içindir (mirastan feragat eden ve mirası reddedenlerin benzer noktası).
- Miras sebebiyle istihkak davası her mal için ayrı ayrı değil, hepsi için birlikte açılır ve ayni bir davadır. Kazanılırsa diğer mirasçıları da etkiler, kaybedilirse diğer mirasçıları etkilemez.
- Resmi defter tutma 1 ay içinde istenirken (defter inceleme süresi bittikten sonra ne yapmak istediklerini 1 ay içinde belirtirler), ret ve resmi tafiye 3 ay içinde istenmeli.
- Resmi tasfiyeyi, mirasbırakanın alacaklıları da kendilerine güvence verilmediği takdirde 3 ay içinde isteyebilir. Bu durumunda mirasçılardan birisi kabul etmiş olsa bile resmi tasfiye yapılır.
- Cenin varsa mirasın paylaşılması doğuma kadar ertelenir.
- Mirasçılar arasındaki miras paylaşma ve miras payı devri sözleşmesi adi yazılı şekilde yapılırken; üçüncü kişilerle yapılmışsa noterde yapılması zorunludur. Mirasın açılmasından önce yapılan sözleşmelerde mirasbırakanın da katılması zorunludur.
- Mirasçılar, tereke norçlarından dolayı miras taksim edilmiş olsa bile müteselsil sorumludur. Bu müteselsil sorumluluk 5 sene sürer, sonrasında miras payı oranında sorumluluk vardır.