Tehdit suçunun nitelikli hallerinden olan silahla tehdit, TCK m. 106/2-a hükmünde düzenlenmiştir. Hükme göre silahlı tehdidin cezası iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. Silah deyiminden yalnızca ateşli silahlar değil, bıçak, sopa, taş vb. cisimler de anlaşılmaktadır. Öyle ki saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli şeyler kanun gereği silah sayılmaktadır.
Bu yazıda yalnızca silahlı tehdit ve cezası üzerinde durulmuş olup, tehdit suçuyla ilgili burada yer almayan genel bilgiler için Tehdit Suçu, Cezası ve Tehdit Edene Manevi Tazminat Davası başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Tehdit Amacıyla Havaya Ateş Edilmesi
Havaya ateş etmek suretiyle tehdit durumunda aynı zamanda genel güvenliğin kasten tehlikeye atılması suçu da oluşacaktır. Fakat olay bütünüyle incelendiğinde tehdit amacıyla yapıldığı anlaşılıyorsa her iki suçtan da değil, yalnızca silahla tehdit suçundan cezalandırma yapılmalıdır.
“…Sanığın, mağdurlar …. ve …… silahını doğrultup “çekilin yoksa vururum” demek suretiyle tehdit ettiği, daha sonra havaya bir el ateş ederek olay yerinden uzaklaştığı anlaşıldığından, sanığın eylemlerinin bir bütün halinde ….. ve ….. silahla tehdit niteliğinde olduğu ve sanığın TCK.nun 106/2-a, 43/1-2 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde silahla tehdit ve ayrıca genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi… Bozmayı gerektirmiş…” Y. 1. CD. 2015/39 E., 2015/261 K. |
“…sanığın katılan … ile tartıştığı sırada ikametinin penceresinden çıkarmış olduğu av tüfeği ile havaya ateş ettiği olayda; sanığın eyleminin kül halinde katılanlara karşı TCK.nun 106/2-a, 43/2 maddelerinde düzenlenen birden fazla kişiye karşı silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde tek bir eylemi bölünerek silahla tehdit suçundan beraat, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı,..” Y. 8. CD. 2016/9329 E., 2016/11100 K. |
Bu uygulamanın esas sebebi farklı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanma gereğidir.
“…Sanıkların …. sayılı adreste bulunan mağdur …’in evine silah ateş etmeleri, yine aynı binada kiracı olarak oturan müştekiler …,…. ın evine silahla ateş etmeleri şeklinde gerçekleşen olayda, sanıkların eylemlerinin TCK’nin 106/2-a maddesinde tanımlanan silahla tehdit ve aynı Kanun’un 170/1-c maddesinde tanımlanan genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, TCK’nin 44. maddesi uyarınca sadece en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği halde, sanık … hakkında ayrıca TCK’nin 170/1-c maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan mahkumiyetine karar verilmesi ve sanık … hakkında bu olay nedeniyle genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükümde TCK’nin 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini… Bozmayı gerektirmiş…” Y. 3. CD. 2017/20886 E., 2018/14701 K. |
“…Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın eyleminin, TCK’nın 106/2-a maddesindeki silahla tehdit ile aynı Kanun’un 170/1-c maddesindeki genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, bu durumda, TCK’nın 44. maddesi uyarınca yalnızca en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, kanuni olmayan gerekçe ile silahla tehdit suçundan beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı…” Y. 4. CD. 2017/1092 E., 2020/20414 K. |
Mağdurun Üstüne Silahla Yürümenin Yaralamaya Teşebbüs Olabilmesi
Her zaman bu şekilde olmamakla birlikte failin elinde bıçak veya sopa gibi TCK anlamında silah kabul edilen bir cisimle kişinin üzerine yürümesi durumunda kasten yaralamaya teşebbüs suçunun da tartışılması gerekecektir Özellikle de üçüncü kişilerin araya girerek müdahale ettiği durumalrda bu tartışma önemlidir.
“…Sanık …’ in aralarında husumet bulunmayan mağdurların üzerine elinde sopa ile yürüdüğünün anlaşılması karşısında, eylemini, TCK’nın 86/2-3e ve 35. maddeleri gereğince silahla yaralamaya teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı…” Y. 4. CD. 2016/4906 E., 2020/5101 K. |
Tehdit Edenin Elinden Silahı Almaya Çalışırken Silahın Ateş Alması
Kendisine silah doğrultulan mağdur, kendini güvence altına almak amacıyla silahı elden almaya çalışmış olabilir. Bu arbede sırasında silahın patladığı bir olayda Yargıtay, yalnızca silahla tehdit suçundan ceza verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Yine de her olayın kendi içinde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamak isteriz.
“…Sanığın, mağdur …’ı görmesi üzerine “bu sinkaf ettiğim de onlardan” diyerek elindeki silahı mağdura doğrultması, mağdurun alınan beyanında belirttiği gibi sanığın silahı kendisine doğrultuğunu görünce sanığın elindeki silahı tuttuğunu ve silahı almaya çalıştığı esnada silahın bir el ateş aldığı şeklinde olayın gerçekleşmesi karşısında, eylemin bir bütün halinde silahla tehdit suçunu oluşturduğu, eylemin işleniş şeklinin cezanın belirlenmesi sırasında TCK’nın 3 ve 61. maddeleri uyarınca alt sınırdan uzaklaşma gerekçesi olabileceği gözetilip sadece silahla tehdit suçundan hükümlülük kararı verilmesi gerekirken hem silahla tehdit hem de silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulması, Kanuna aykırı…” Y. 4. CD. 2014/42250 E., 2019/9499 K. |
Silahın Korkutmaya Elverişli Olması
Tehdidin silahla işlenmiş sayılması için söz konusu aracın korkutmaya elverişli olması da aranır. Fakat bunun için kullanılan aracın illa ki saldırı veya savunma için üretilmiş olması zorunlu değildir. Yargıtay tahta tabureyi dahi silahla tehdit için yeterli görmüştür.
“…Sanığın, gerek yaralama, gerekse tehdit eylemleri sırasında kullandığı kabul edilen tahta taburenin, yaralama suçu açısından silah olarak kabulü karşısında, tehdit eyleminin de, TCK’nın 106/2.a maddesinde yazılı, “silahla tehdit” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, “tabure, korkutmaya elverişli olmadığından” biçimindeki, yerinde görülmeyen gerekçeyle, aynı Kanunun 106/1. maddesinin 1. cümlesi gereğince hüküm kurulması,.. Kanuna aykırı…” Y. 4. CD. 2012/17432 E., 2014/24094 K. |
Tehdit Amacıyla Silahla Mala Zarar Verme
Fail, kişiyi tehdit etmek amacıyla eşyasına zarar vermişse fikri içtima hükümleri uygulanmayacak, her iki suçtan da ayrı ayrı ceza verilecektir.
“…Sanık tamamen köpek saldırısını önlemek için ateş ederek köpeği yaralamış ve bu eyleminden dolayı da mala zarar verme suçundan mahkum olmuştur. TCK 106/3 tehdit amacıyla mal varlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde ancak her iki suçtan hüküm kurulabileceğini düzenlemiştir. Fail mala zarar verme suçunun yanında mağdura geleceğe yönelik zarar verebileceğine ilişkin bir gözdağı vermesi halinde her iki suç oluşur…” Y. 4. CD. 2021/55 E., 2022/1351 K. |
Belirtmemiz gerekir ki artık hayvanlara verilen zararlardan ötürü mala zarar vermeden değil, Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki ilgili maddelerden ceza verilmektedir. TCK m. 106/3 hükmü ise yalnızca kasten yaralama, kasten öldürme ve mala zarar verme suçlarına ilişkindir. Dolayısıyla tehdit için hayvana zarar verilmesi durumunda hem Hayvanları Koruma Kanunu’ndan hem de silahla tehdit suçundan ceza verilip verilmeyeceği tartışılabilir.
Köpeği Mağdurun Üzerine Salmakla Tehdit Etmek Silahla İşlenmiş Sayılır
TCK kapsamındaki silah kapsamına yalnızca ateşli silahlar ve bıçak gibi aletler girmez. Yeri gediğinde failin idaresinde olan bir köpek dahi silah sayılabilir.
“…Sanığın köpeğini müştekiye saldırması yönünde kışkırtması nedeniyle köpeğin müştekinin kolunu ısırarak yaraladığı olayda, 5237 sayılı TCK’nin 6/1-f.4 maddesi uyarınca köpeğin silahtan sayıldığı bu nedenle sanığın cezasında TCK’nin 86/3-e maddesi uyarınca artırım yapılması gerekirken…” Y. 3. CD. 2020/8320 E., 2020/11748 K. |
Çoğunluk görüşü bu şekilde olmakla birlikte, havanların canlı olması sebebiyle silah sayılamayacağı yönünde karşı oylara da rastlanmaktadır. Örnek karar için Köpeğin Tehdit Suçunda Silah Olması başlıklı yazımızda yer alan örnek Yargıtay kararına göz atabilirsiniz.
Farklı Zamanlarda ve Birden Fazla Kişinin Tehdit Edilmesi
Tek bir eylemle birden fazla kişinin tehdit edilmesi durumunda aynı neviden fikri içtima; farklı zamanlarda tehdit durumunda ise zincirleme suç hükümleri uygulanır.
“…Sanığın 16.07.2011 tarihinde mağdurlar … ve …’ye karşı silahla tehdit eyleminden sonra, 24.07.2011 tarihinde bu kez mağdur …’yi silahla tehdit etmek suretiyle mağdurlara yönelik birden fazla ve farklı zamanlarda silahla tehditte bulunma eylemlerinin, aynı kast altında tek bir silahla tehdit eylemi olarak kabul edilerek, TCK’nın 106/2-a maddesi uyarınca hükmolunan temel ceza, zincirleme suç hükümleri gereği TCK’nın 43/2. maddesi gereğince artırıldıktan sonra, yine temel ceza üzerinden TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılarak bulunacak miktarın önceki cezaya ilavesiyle sonuç cezanın saptanması gerektiği düşünülmeden, sanık hakkında ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurularak fazla ceza tayini, Kanuna aykırı ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA…” Y. 4. CD. 2015/25662 E., 2020/630 K. |
Haksız Tahrik İndirimi
Tehdidin haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında işlenmiş olması halinde cezada 1/4’ten 3/4’e kadar indirim yapılabilir.
“…Sanığın katılanlar … ve … ‘ya yönelik silahla tehdit eylemini aynı nedenle, aynı yer ve zaman diliminde aynı suç işleme kararı kapsamında, gerçekleştirmesi karşısında, silahla tehdit suçundan bir kez belirlenen cezasından, TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden, iki ayrı silahla tehdit eyleminden de hüküm kurulması, b-Sanık …’ın boşanma aşamasında olduğu eşi Hatice’nin ve kayınvalidesi Cemile’nin müşterek çocuklarını görmeye geldiği zamanlarda kendisine zorluk çıkardıkları ve olay günü de yine bu sebeple aralarında tartışma çıktığı şeklindeki anlatımları ile tanık …’ın sanığın iddialarını doğrulayan ifadeleri karşısında sanık hakkında TCK’nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün uygulanma olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı…” Y. 4. CD. 2016/4885 E., 2020/5119 K. |
Suçta Kullanılan Silahın Müsaderesi
Eğer tehdit için kullanılan tabanca bir başkasına aitse ve sahibinin rızası hilafına alınmışsa, müsadere kararı verilmeden sahibine iadesi sağlanmalıdır.
“…01.02.2011 tarihli olay yakalama ve muhafaza altına alma tutanağında suça konu tabancanın …. ….. ikametinden çalındığının belirtildiği halde, söz konusu tabancanın sahibine iadesi yerine, yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi… Bozmayı gerektirmiş…” Y. 1. CD. 2015/39 E., 2015/261 K. |