İhya davası, sicil müdürlüğünden terkin edilen şirketlerin ek tasfiyesi için gerekli işlemler sonlandırılıncaya kadar yeniden tescili amacıyla açılan davadır. Bu davayla sicilden silme işleminin iptal edilerek ek tasfiyeye karar verilmesi ve şirketin yeniden tescili istenir.
TTK 547 ve Geçici Madde 7’deki İhya Davaları
Uygulamada ihya da denilen ek tasfiye genel olarak TTK m. 547 hükmünde düzenlenmiştir. Geçici Madde 7 hükmünde ise uzun süredir fiilen aktif olmayan şirketlerin ortadan kaldırılması için uygulanan usule göre tasfiye edilen şirketlerin ihyası düzenlenmiştir.
TTK m. 547’de herhangi bir süre sınırı düzenlenmemişken, geçici madde 7’de silinme tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü söz konusu idi. 15 Eylül 2023’te Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 22/6/2023 Tarihli ve E: 2023/33, K: 2023/117 Sayılı Kararı uyarınca (linki yazının sonundadır.) süreye ilişkin kısım iptal edilmiştir. AYM’nin iptal gerekçesi ise yaşanan hak kayıplarının mülkiyet hakkına ve hak arama hürriyetine aykırı bulunmasıdır. Dolayısıyla artık Geçiçi 7. Madde uyarınca açılan ihya davalarının 5 yıllık süreye tabi olmadığını söyleyebiliriz.
İhya Davasını Kimler Açabilir?
TTK m. 547’de düzenlenen ek tasfiyeyi son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri ve alacaklılar talep edebilecektir.
Geçici madde 7’de düzenlenen ihyayı ise alacaklılar ve hukuki menfaati bulunanlar talep edebilirler.
Ek Tasfiyede Husumet Kime Yöneltilecektir?
547. maddeye göre açılan ek tasfiye kararı talepli davalarda husumet ilgili ticaret sicil müdürlüğüne ve tasfiye memurluğuna yöneltilmelidir. Tasfiye iflas sebebiyle yapılmışsa tasfiye memurluğu konumunda TTK m. 534 uyarınca iflas idaresi yer alacaktır. Tasfiyenin basit usulde mi yoksa adi usulde mi yapıldığı önem arz etmektedir. Zira basit usulde tasfiyede iflas idaresi oluşturulmaz, onun görevlerini iflas müdürlüğü üstlenir. İflas eden şirketlerin ihyasına ilişkin karar örneklerine bakmak için şu yazımıza göz atabilirsiniz: İflas Eden Şirkete İlişkin İhya Davası – Karar Örnekleri
Geçici madde 7’ye dayanarak açılan ihya davalarında ise husumetin yalnızca ilgili ticaret sicil müdürlüğüne yönlendirilmesi yeterlidir. Diğerlerine yönelen davanın husumetten reddi gerekecektir (Y. 11. HD 2016/3558 K.).
İhya Davası Açmadan Alacak Davası Açılabilir Mi?
HMK m. 115/2 uyarınca dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise davanın hemen reddine karar verilmez. Öncelikle bu noksanlığın giderilmesi için kesin süre verilir. Peki davalı şirketin sicilden silinmiş olması gibi bir noksanlık sonradan giderilebilir mi?
Madde gerekçesinden de anlaşılacağı üzere ek tasfiye kararının tescili bildiricidir. Öyle ki, ek tasfiyeye sebep olan eksiklikler sebebiyle tasfiye hiç sona ermemiş sayılır. Dolayısıyla örneğin bir işçinin açtığı hizmet tespit davasında davalı işveren şirket kapanmışsa, mahkeme pasif husumet yokluğundan hemen ret kararı vermemelidir. Çünkü daha sonra alınacak ek tasfiye kararı kurucu değil, bildirici etkilidir. Yani geriye etkili sonuç doğmakta ve ihyadan önce ikame edilen alacak davası açıldığı sırada şirketin varlığını sürdürdüğü ve tasfiyenin sadece şeklen anlam ifade ettiği kabul edilir.
Uygulamada da alacaklı olan davacıya ihya davası açması için kesin süre verilmekte ve ihya davasının bekletici sorun yapılmasına karar verilebilmektedir.
- “…Şu halde, davalı … Hırdavat Nalburiye Çelik Konstrüksiyon Gemi Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ticaret sicil kaydının silinmiş olduğunun anlaşılması karşısında yapılması gereken iş; anılan HGK kararı çerçevesinde, Tüzel kişiliği sona eren davalı şirketin ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması için davacı tarafa uygun bir süre verilmeli, dava açıldığı takdirde bu davanın sonucu beklenmeli, tüzel kişiliğin yeniden ihyası halinde, taraf teşkili sağlanarak, sonucuna göre karar verilmelidir…” Y. 10. Hukuk Dairesi 2019/5339 E. 2020/5214 K.
Davayı açmak için kayyım da atanabilmektedir.
“…mahkemece, öncelikle taraflara, borçlu … İnşaat Tesisat Malzemeleri ve Tıbbi Malz. Tic. Ltd. Şirketinin yeniden “ihyası” için görevli ve yetkili mahkemede dava açabilmesi için yeterli ve kesin süre verilmesi; tarafların “ihya davasını” açmamaları ya da açmak istememelerinin saptanması durumunda ise; 6100 Sayılı Yasa’nın 54 ve 55. maddeleri hükümleri uyarınca mahkemece, işlem yapılmalı, ihya davası açılmasını sağlamak amacıyla kayyım atanmasına karar verilmelidir. Borçlu şirketin ihyasıyla yeniden tüzel kişilik kazanması durumunda da gerekli tebliğ işlemlerinin yapılması, ve taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın hükme bağlanması gerekmektedir…” Y. 12. Hukuk Dairesi 2015/20871 E. , 2015/27738 K.
İhya Olan Şirkete Atanan Tasfiye Memurunun Giderleri
Ek tasfiye için re’sen -işi kabul eden- bir tasfiye memurunun görevlendirilmesi gerekecektir. Bu kişi önceki görevli olabileceği gibi yeni birisi de olabilir. Tasfiye memurunun ücreti de ihya davasını açan davacı tarafından karşılanacaktır. Dava sırasında kusur incelemesi yapılmadığından yargılama giderleri de davacı üzerinde kalacaktır. (Bkz: Rumeysa Erdoğan, “Anonim Şirketlerde Ek Tasfiye”, TAAD, Yıl: 11, Sayı: 43, s. 135-136)
Geçici Madde 7/15’deki sürenin kaldırılmasına ilişkin karar için: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/09/20230915-24.pdf