Kesin Sürede Tanık Göstermeyen Tarafın Duruşmada Tanıkları Hazır Etmesi
- “…Ayrıca, tanık listesi için kesin süre verildiği ve dinlenme gününün belirlendiği hallerde, süresinde liste verilmemiş olsa dahi, taraf o durumda hazır bulundurursa tanıklar dinlenir. Bir başka deyişle kesin sürede tanık ismi bildirmeyerek tanık gösterme hakkı “düşmüş” olan taraf sadece izleyen duruşmada tanıklarını hazır ettiği takdirde bu tanıklarını dinletme hakkına sahiptir (HMK m.243/1). Somut olayda; davalı kadın usulüne uygun olarak verilen kesin süreye rağmen, süresinde tanık ve delil listesi vermemiş, dinlenme günündeki duruşmada da hazır bulundurmamıştır. Usulüne uygun kesin süreye rağmen tanık listesi vermeyen ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 243/1. maddesinde ifade edilen istinai imkândan yararlanmayan davalının süresinde bildirmediği tanıklarının beyanları kusur belirlemesinde dikkate alınamaz. Hal böyle iken; mahkemece, davalı kadının tanıklarının beyanlarını esas alarak davacı erkeğe kusur yüklenilmesi doğru olmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, gerekçedeki davacı erkeğin kusurlu olduğu yönündeki belirlemenin hükümden çıkarılarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/son)…” Y. 2. Hukuk Dairesi 2018/5064 E. , 2018/14383 K.
- “…Dosya kapsamından, davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış olduğu, mahkemece tanık isim ve adreslerinin bildirilmesi için davacı tarafa 2 haftalık kesin süre verildiği, davacı tarafça kesin sürenin sona ermesinden sonra tanık listesinin mahkemeye sunulduğu, karar duruşmasında davacı vekilinin tanıkların duruşma salonu dışında hazır olduklarını beyan ettiği, mahkemece tanık isim ve adreslerinin kesin süre içinde bildirilmediği gerekçesiyle davacı tarafın tanık dinletme talebinin reddi ile yargılamaya devam edilerek davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda mahkemece, duruşma sırasında davacı tanıkları hazır bulunduğuna göre emredici hüküm olan HMK 243/1. maddesi uyarınca davacı tanıklarının dinlenilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir…” Y. 4. Hukuk Dairesi 2017/2692 E. , 2020/153 K.
- “…Kaldı ki; 08.09.2016 tarihli oturumda, davalı vekili tanıklarının hazır olduğunu bildirerek dinlenilmelerini talep etmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 243/1. maddesine göre “Tanık davetiye ile çağrılır. Şu kadar ki, tanık listesi için kesin süre verildiği ve dinlenme gününün belirlendiği hallerde, liste verilmemiş olsa dahi taraf, o duruşmada hazır bulundurursa tanıklar dinlenir.” (HMK m.243/1). Yasal sebep bulunmadıkça gösterilen tanığın dinlenmemiş olması savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır. O halde, davalının hazır bulundurduğu tanıklarının dinlenip delillerin hep birlikte değerlendirilerek sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek, bozmayı gerektirmiştir…” Y. 2. Hukuk Dairesi 2018/825 E. , 2019/4718 K.
- “…Mahkemece davacı vekilinin hazır bulunduğu 16/03/2016 tarihli ön inceleme duruşmasında verilen 3 nolu ara kararın (b) fıkrasında, taraflara tanık ve delil listelerini sunmak için ihtaratlı olarak kesin süre verilmiştir. Davacı kadın vekili tarafından 12/04/2016 havale tarihli delil dilekçesiyle tanıkların isim ve adresleri bildirilmiş, işbu tanıkların duruşmada hazır edileceği ifade edilmiştir. Tanık listesi için kesin süre verildiği ve dinlenme gününün belirlendiği hallerde, liste verilmemiş olsa dahi, taraf, o duruşmada hazır bulundurursa tanıklar dinlenir. Bir başka deyişle kesin sürede tanık ismi bildirmeyerek tanık gösterme hakkı “düşmüş” olan davacı sadece izleyen duruşmada tanıklarını hazır ettiği takdirde bu tanıklarını dinletme hakkına sahiptir (HMK m. 243/1). Ancak davacı kadın tanıkları 20/04/2016 tarihli duruşmada da hazır bulundurulmamıştır. Hâl böyle olunca kesin süre içinde tanık listesi vermeyen ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 243/1. maddesinde ifade edilen istisnai imkândan yararlanmayan davacı eşin davalının kusurlu bir davranışını usulüne uygun şekilde ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir…” Y. 2. Hukuk Dairesi 2017/2602 E. , 2018/12474 K.
Mahkemenin Davalı Tanıklarını Davacı Tanıklarından Sonraki Celsede Dinlenmek İstemesi
- “…Davalı vekili 30.10.2013 tarihli dilekçesiyle “….. bayramı tatili ve devamında ….. Bayramı tatilinin araya girmesiyle tanık listesinin sunulduğu, fiili olarak tanıklarını dinletmeye hazır olduklarını, bu yöndeki (kesin süre) Yargıtay kararları esas alınarak tanık dinletme taleplerinin kabulüyle ad ve adresleri bildirilen tanıklara davetiye tebliği ve 06.02.2014 tarihli oturumda dinlenmelerinin” talep edildiği, aynı gün 84.00TL gider avansının mahkeme veznesine yatırıldığı, dilekçe üzerine, “Ara kararı olmadığı için davalı tanıklarına davetiye çıkmadığı” kaydının konulduğu tespit edilmiştir… Somut uyuşmazlıkta; davalı vekiline tanıklarını bildirmesi için iki hafta kesin süre verilmiş, davalı tanık listesi 30.10.2013 tarihinde verilen kesin süreden sonra duruşma günü olan 06.02. 2014 gününden önce gider avansı mahkeme veznesine yatırılarak mahkemeye verilmiş, tanıkları fiilen dinletmeye hazır oldukları, tanıkların davetiye ile çağrılarak, 06.02.2014 günlü oturumda dinlenilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, 03.10.2013 günlü oturum ara kararında sadece davacının bildirdiği iki, tanık için dinlenme kararı alındığından, davalı tanıklarının davet edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı tarafın duruşma gününden önce tanık listesini ve gider avansını mahkeme veznesine yatırıp, fiilen tanıklarını dinletmeye hazır olduklarını bildirip davetiyeyle çağrılmaları talebinin, ara kararıyla davalı tanıklarının çağrılmasına karar verilmediğinden reddedildiği, davalı tanıklarının 06.02.2014 günlü oturumda dinlenmesi yönünde mahkeme ara kararı olmadığına göre, HMK’nun 243/1 maddesinin uygulama yerinin de olmadığı, davalı tarafın, duruşma günden önce tanık listesini vermekle kesin süreden beklenen amacın hasıl olduğu, bu nedenle duruşma ertelenmesine sebebiyet vermediği gözetildiğinde, yerinde olmayan gerekçeyle davalı tanıklarının dinlenmemesi hukuki dinlenme hakkı ve savunma hakkının kısıtlanması, adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğurduğu açıktır…” Y. 1. Hukuk Dairesi 2015/12818 E. , 2018/9896 K. (KARŞI OY)
Tanıkların Keşifte Hazır Edilmesi Görevinin Tarafa Yüklenmesi
- “…1.Eldeki davada, davalı yan tanık deliline dayanmış olup, tanık dinletme talebinden de vaz geçmiş değildir. 09.01.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında davalıya tanıklarını hazır etmesi, hazır etmemesi halinde tanık dinletme talebinden vaz geçmiş sayılması yönünde ara karar tesis edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Her ne kadar 6100 sayılı HMK’nin 243/1. maddesi “ (1) Tanık davetiye ile çağrılır. Ancak, davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanık da dinlenir. Şu kadar ki, tanık listesi için kesin süre verildiği ve dinlenme gününün belirlendiği hâllerde, liste verilmemiş olsa dahi taraf, o duruşmada hazır bulundurursa tanıklar dinlenir. ” hükmünü ihtiva etse de davalının açık bir talebi bulunmadığı da ortadayken, keşifte tanıkları hazır etme yükümlülüğünün de sadece davalı yana yükletilerek ara karar tesis edilmiş olması; öte yandan, ilk ara karar akabinde keşif yapılamamış olup sonraki oturumlarda 09.01.2014 tarihli ara karara atıfta bulunularak bilahare keşif kararı verilmesi de doğru görülmemiştir…” Y. 8. Hukuk Dairesi 2019/4230 E. , 2021/3324 K.
- “…6100 sayılı HMK’nın 243/1 maddesinde; tanıkların, dinlenilmek üzere davetiye ile çağrılacağının hüküm altına alınmış olması nedeniyle taraflara tanıklarını keşif mahallinde hazır etme yükümlülüğü yüklenemeyeceği düşünülmeden Mahkemece, taraflara tanıklarını keşif mahallinde hazır etme yükümlülüğü yüklenmesi ve davacı tanıkları usulen çağrılıp hazır edilmeden keşif yapılması suretiyle 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen ispat ve hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiştir. Hal böyle olunca; mahallinde yeniden usulüne uygun davetiye ile çağrılmak suretiyle fen bilirkişisi, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuru ile keşif yapılmalı, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarına başvurulmalı ondan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmelidir…” Y. 16. Hukuk Dairesi 2016/9735 E. , 2016/8374 K.
Tanık Listesi İçin Kesin Süre Verilmemesi
- “…03.10.2013 tarihli celse ara kararında, tarafların dilekçelerinde delil olarak dayandıkları belgeleri mahkemeye sunmaları için taraflara 2 haftalık kesin süre verilmiş, dava ve cevap dilekçelerinde tanık deliline dayanan taraflara tanık listelerini sunmaları bakımından kesin süre verilmemiştir. Davacı taraf 03.10.2013 tarihinde, temyize gelen davalı taraf ise keşiften önce 04.02.2014 tarihinde tanık listesini mahkemeye sunmuştur. Keşif yapılmasına karar verilen celsede, taraf tanıklarına keşif gün ve saatinin tebliğine karar verilmemiş, davacı taraf tanıklarını keşif mahallinde hazır ettiğinden davacı tanıkları dinlenmiş, davalı taraf tanıkları da hazır olmasına rağmen tanık listesi süresinde sunulmadığından bahisle dinlenilmeleri yönündeki talebin reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 243/1 maddesinde; tanıkların davetiye ile çağrılacağı, tanık listesi için kesin süre verildiği ve dinlenme gününün belirlendiği hallerde, liste verilmemiş olsa dahi taraf o duruşmada tanığını hazır bulundurursa tanıkların dinleneceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, taraflara tanık listesini sunmaları bakımından kesin süre verilmediğine ve davalı tarafça keşif günü tanıklar hazır edilmesine rağmen dinlenilmediklerine göre 6100 sayılı HMK’nın yukarıda belirtilen 243/1 maddesine aykırı davranılmıştır…” Y. 16. Hukuk Dairesi 2015/3524 E. , 2016/2213 K.
Tanıklık Ücretinin Yatırılmaması
- “…Somut olayda, davalı vekilinin tanıklık ücretini verilen kesin süre içinde yatırmadığı dosya kapsamıyla sabittir. Ancak davalı vekili, tanıklarının hazır olduğunu mahkemeye bildirdiği halde mahkemece tanık dinletme talebinin kabul edilmediğini belirtmiştir. 6100 sayılı Kanun’un 243/1. maddesine göre, ilgili tarafça hazır bulundurulan tanık mahkemece dinlenir. Verilen kesin süre içinde davalı vekili tarafından tanıklık ücreti yatırılmasa dahi, duruşmada hazır bulundurulan davalı tanıklarının mahkemece dinlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken, mevcut delil durumuna göre karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…” Y. 22. Hukuk Dairesi 2014/25544 E. , 2015/35164 K.