Vasi Atanmasına İlişkin Davadan Feragat – İçtihat

Konuya ilişkin diğer paylaşımlarımıza ulaşmak aşağıdaki bağlantılara göz atabilirsiniz:

Yargıtay 8. HD., 2017/6525 E., 2017/15850 K.

“Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davacı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı … vekili, davacının annesi …’in savurganlığı, kötü hayat tarzı ve mal varlığını kumarda kaybetmesi sebebiyle TMK 406 maddesine göre kısıtlanarak vasi tayin edilmesini istemiş; mahkemece, davacı-vasi adayı vekilleri tarafından UYAP sistemi üzerinden gönderilen 02/11/2015 tarihli dilekçede, davadan çekildiklerinden bu hususta karar verilmesini talep ettikleri anlaşıldığından, davanın geri alınması nedeniyle görülmekte olan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, süresi içerisinde davacı asıl tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK’nın 406. maddesine dayalı savurganlık nedeniyle kısıtlı adayının kısıtlanması istemine ilişkindir. TMK.nın 406. maddesine göre; savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya mal varlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açma ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan yada başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır.
Vasi atanmasına yönelik dava, kamu düzenine ilişkindir. Vesayet dairelerince gerekli görülen her türlü delil kendiliğinden toplanabilir. Davadan feragat edilemeyeceği gibi, takipsiz bırakılması nedeniyle dosya işlemden kaldırılamaz. Dava sulh ile sonuçlandırılamaz ve yargılamanın her aşamasında delil sunulabilir. Gerektiğinde giderler hazineden karşılanabilir. Mahkemece toplanan deliller gözetilmek suretiyle işin esası hakkında bir karar verilmesi gereklidir.
Bu nedenle, davaya devamla toplanan deliller doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, davacı vekilinin vekillikten çekilme dilekçesine yanlış anlam yüklenerek ve az yukarıda açıklanan maddi ve hukuki vakalar gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı asılın yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMKnın Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMKnın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,
29.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

Avukat Oğuzhan Yazıcı, 2017 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra stajını tamamlamış ve ruhsatını aldığından beri İstanbul Barosu'na bağlı olarak avukatlık yapmaktadır. Özel hukuk alanındaki yüksek lisansını da İstanbul Üniversitesinde tamamlamıştır. (ORCID ID: 0009-0005-8249-8432)

Kurumsal icra (para tahsili) işleri yapmamaktayız. Dolayısıyla lütfen kendisini adımızla tanıtıp çeşitli nedenlerle sizden para isteyenlere para göndermeyin. Sahte hesaplarla iletişime geçenlere karşılık dahi vermeyin.

Av. Oğuzhan Yazıcı | İstanbul