TCK m. 31’de düzenlenen yaş küçüklüğü, kusuru etkileyen ve ceza indirimini gerektiren hallerden biridir. Öyle ki, suç işleyen çocukların ya da Türk hukukundaki deyimiyle suça sürüklenen çocukların (SSÇ) ceza ehliyetleri yetişkinlerden farklıdır. Kanun koyucu da bu nedenle çocukların alacakları cezanın indirilmesi gerektiğini öngörmüştür. Fakat özellik arz eden düzenlemeler sadece maddi hukuka ilişkin değildir. Muhakeme hukukunda da birçok farklılık gözlemlenmektedir. Örneğin şüpheli konumundaki çocukların ifadeleri kollukta alınamaz. Polis ve jandarma sadece kimlik tespitiyle yetinir ve ifadenin alınması için savcılığa sevk eder.
(0-12) Yaş Grubundaki Çocuklar
Türk hukukunda ceza ehliyetinin başlangıç yaşı 12 olduğundan, 12 yaşını doldurmayan çocukların ceza sorumlulukları yoktur. Ancak bunlar hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilebilir. Bu tedbirler ÇKK m. 5’de danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma olarak sayılmıştır.
Peki 12 yaşını doldurmadan evvel suç işleyen çocuk, 12 yaşını doldurduktan sonra yargılanabilir mi? Hayır, önemli olan SSÇ’nin yargılama başladığı sıradaki yaşı değil, suçu işlediği tarihteki yaşıdır.
Son olarak belirtelim ki, sağır ve dilsiz olan çocukların ceza ehliyeti 12 yaşında değil, 15 yaşında başlamaktadır.
(12-15) Yaş Grubundaki SSÇ’lerin Ceza İndirimi
SSÇ’nin 12 yaşını doldurmuş ama 15 yaşını doldurmamış olması durumundaysa ceza ehliyetinin tespiti için farik-i mümeyyizlik incelemesi yapılır. Bu incelemede amaç, çocuğun, işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını anlayabilme kabiliyetini ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini ölçmektir. Bu hususta rapor alınmadan kurulan hüküm bozulabilecektir.
- “…28.10.2000 doğumlu suç tarihinde 15 yaşını bitirmemiş olan suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK’nın 31/2 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11. maddesi uyarınca, işlediği suçların hukuksal anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişkin rapor aldırılmadan duruşmaya devamla yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/4384 E. , 2021/20582 K.
Çocuğun temyiz kudretini haiz olmadığı durumlarda ceza ehliyetinden söz edilemez. Fakat 0-12 yaş arası için hakimin takdirinde olan güvenlik tedbirine hükmetme hususu, farik ve mümeyyiz olmayan 12-15 yaş aralığındaki çocuklar için mecburidir.
Suça farik ve mümeyyiz olduğu tespit edilmişse, 12-15 yaş grubundaki çocuğun cezasında yarı oranında indirime gidilir. TCK 31/2 hükmüne göre:
- Ağırlaştırılmış müebbet öngörülen suçlarda 12 yıldan 15 yıla,
- Müebbet hapis cezasını suçlarda 9 yıldan 11 yıla hapis cezasına hükmedilir.
- Süreli hapis cezalarının ise yarısı indirilir ve her halde 7 yıldan fazla olamaz.
12-15 yaş aralığındaki SSÇ’ler için dava zamanaşımı da yetişkinlere uygulanan zamanaşımının yarısı kadardır. Dolayısıyla:
- Ağır müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 15 yıl,
- Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 12 yıl 6 ay,
- 20 yıl ve üstü süreli hapis cezaları için 10 yıl,
- 5 yıldan fazla ama 20 yıldan az hapis cezaları için 7 yıl 6 ay,
- 5 yıl ve altındaki hapis cezaları için ise 4 yıllık dava zamanaşımı süresi uygulanır.
Çocuklardaki dava zamanaşımının kısa olması sebebiyle, düşme kararına yetişkinlerde olduğundan çok daha fazla rastlanmaktadır.
- “…Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan temyiz incelemesinde; Suç tarihinde (12-15) yaş aralığında olan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK’nın 116/1, 31/2. maddelerine uyan konut dokunulmazlığını ihlal suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık asli zamanaşımının karar tarihi olan 23/03/2016 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunduğu gözetilerek, suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının zamanaşımı süresinin dolması, Bozmayı gerektirmiş…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/4179 E. , 2021/20654 K.
Son olarak belirtelim ki, 15-18 yaş grubundaki sağır ve dilsizlere, 12-15 yaş grubundaki çocuklara uygulanan hükümler uygulanır.
(15-18) Yaş Grubundaki SSÇ’lerin Ceza İndirimi
15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olan çocuklar için farik-i mümeyyizlik incelemesi zorunlu değildir. Yine de bu çocukların temyiz kudretine sahip olup olmaması husunda şüpheye düşülürse inceleme yaptırılır.
15-18 yaş grubundaki çocukların cezası üçte bir oranında indirilir. TCK 31/3 hükmüne göre:
- Ağırlaştırılmış müebbet öngörülen suçlarda 18 yıldan 24 yıla,
- Müebbet hapis cezasını suçlarda 12 yıldan 15 yıla hapis cezasına hükmedilir.
- Süreli hapis cezalarının ise üçte biri indirilir ve her halde 12 yıldan fazla olamaz.
15-18 yaş aralığındaki SSÇ’ler için dava zamanaşımı da yetişkinlere uygulanan zamanaşımının 2/3’ü kadardır. Dolayısıyla:
- Ağır müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıl,
- Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 16 yıl 8 ay,
- 20 yıl ve üstü süreli hapis cezaları için 13 yıl 4 ay,
- 5 yıldan fazla ama 20 yıldan az hapis cezaları için 10 yıl,
- 5 yıl ve altındaki hapis cezaları için ise 5 yıl 4 aylık dava zamanaşımı süresi uygulanır.
Son olarak belirtelim ki, 18-21 yaş grubundaki sağır ve dilsizlere, 15-18 yaş grubundaki çocuklara uygulanan hükümler uygulanır.
SSÇ’nin Kimlikteki Yaşının Gerçeği Yansıtmaması
Mahkeme için önemli olan her zaman maddi gerçekliktir. Dolayısıyla esas alınması gereken yaş kimlikte yazan değil, çocuğun gerçek yaşıdır. Elbette aksini düşündürecek bir durum olmadığı müddetçe kimlikte yaşın doğru olduğu kabul edilecektir. Bunun için ayrıca araştırma yapılmasına gerek yoktur. Fakat şüpheli bir durum varsa, mesela SSÇ aslında daha küçük olduğunu söylüyorsa, adli tıp incelemesi istenebilecektir. Kemik gelişimi 20’li yaşların ortalarına kadar sürmektedir. Dolayısıyla istisnai bir durum olmadığı müddetçe bu rapor yaş tespiti için yeterli sayılacaktır.
- “…Suça sürüklenen çocuk …’ın doğum tarihinin dosyadaki tüm belgelerde 01.01.1998 olarak gösterildiği, bu durumda suça sürüklenen çocuğun yaşının suç tarihinde 15 yaş 11 ay 9 gün olduğu, ancak suça sürüklenen çocuğun cezaevinden göndermiş olduğu dilekçe ve tercüme edilmiş evrak uyarınca gerçek doğum tarihinin 28.03.1999 olduğunu, buna göre suç tarihinde 14 yaş 8 ay 12 günlük olduğunu belirttiği, suça sürüklenen çocuğun yaşının tespitine ilişkin olarak düzenlenen 12/09/2018 tarihli sağlık kurulu raporunda kemik yaşının takvim yaşı olan 01/01/1998 tarihi ile uyumlu olduğunun tespit edildiği, dosya kapsamında söz konusu rapor dışında suça sürüklenen çocuğun yaşının belirlenmesine ilişkin bir rapor bulunmaması karşısında…” Y. 1. Ceza Dairesi 2021/8401 E. , 2021/12307 K.
Yaş düzeltme davalarına ilişkin ayrıntılı bilgi için “Yaş Düzeltme Davaları” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
SSÇ’lerde Hapis Cezasını Seçenek Yaptırıma Çevirme Zorunluluğu
Seçenek yaptırımlar adli para cezası, kamuya yararlı işte çalışma, eğitim kurumuna devam etme, belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma gibi müeyyidelerdir. 1 yıl veya altındaki hapis cezasına hükmedilmesi durumunda, mahkemenin takdirine bağlı olarak yaptırım bunlardan birisine çevrilebilir. Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan SSÇ’lere bir yıl ve altında hapis cezası verilmesi durumundaysa, bu cezanın seçenek yaptırıma çevrilmesi takdiri değil, mecburidir.
- “…Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olması ve suç tarihi itibariyle daha önce hapis cezasına mahkum edilmediğinin anlaşılması karşısında; TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının aynı yasanın 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun düşünülmemesi…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/21889 E. , 2021/20514 K.
SSÇ’lerin HAGB Denetim Süresinin Daha Kısa Olması
Haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilen yetişkinler 5 yıllık denetim süresine tutulurlar. Bu süre, Çocuk Koruma Kanunu m. 23 hükmü gereğince SSÇ’ler için 3 yıldır. Dolayısıyla HAGB alan bir çocuk, 3 yıl boyunca kasıtlı suç işlememişse davası düşecektir.
- “…Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 24.07.2009 tarihinde kesinleştiği, hükmün açıklanmasına neden olan … 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin dosyasına konu suçun ise 10.07.2014 tarihinde işlendiğinin anlaşılması karşısında, her ne kadar kararda suça sürüklenen çocuğun 5 yıl denetim süresine tabi olduğu belirtilmişse de Çocuk Koruma Kanunu 23.maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk açısından denetim süresinin 3 yıl olduğu bu nedenle hükmün açıklanamayacağı…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/4615 E. , 2021/20559 K.
ÇKK’deki Güvenlik Tedbirlerine Hükmedilemeyen Durumlar
Cezayla birlikte TCK’de sayılan güvenlik tedbirlerine de hükmedilmesi mümkündür. Çocuk Koruma Kanunu’ndaki koruyucu ve destekleyici tedbirlerse, sadece çocuğun ceza ehliyetinin olmadığı durumlarda güvenlik tedbiri olarak kabul edilirler. Dolayısıyla mahkumiyet hükmüyle birlikte bunlara hükmedilmesi mümkün değildir.
- “…5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11. maddesi gereğince aynı Kanun’un 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanacağı gözetilmeden suça sürüklenen çocuk hakkında danışmanlık tedbirine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/4415 E. , 2021/20088 K.
SSÇ Sonradan Reşit Olsa Bile Özel Mahkemelerde Yargılanır
Yetişkinlerin yargılandığı asliye ceza mahkemesinin SSÇ’ler için karşılığı çocuk mahkemesidir. Ağır ceza mahkemesinin karşılığı ise çocuk ağır ceza mahkemesidir.
Görevli mahkemenin belirlenmesinde soruşturma ya da kovuşturmanın başladığı tarihin bir önemi yoktur. Her zaman çocuğun suç tarihindeki yaşı esas alınacaktır. Dolayısıyla 20 yaşındaki birinin de çocuk mahkemesinde yargılanması mümkündür.
- “…Sanığın doğum tarihinin 16/06/1997 olduğu, suç tarihi olan 13/06/2015 gününde 15 – 18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 3. ve 26. ile 5271 sayılı CMK’nın 3. ve 5. maddeleri uyarınca davaya bakma ve delilleri değerlendirme yetkisinin Çocuk Mahkemesine ait olduğu gözetilmeksizin, görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/4389 E. , 2021/20586 K.
Sosyal İnceleme Raporu Alınan ve Alınmayan Durumlar
ÇKK m. 35 hükmü gereğince, gerekli görüldüğü takdirde çocuğun bireysel özelliklerini ve sosyal çevresini gösteren sosyal inceleme raporu alınır. Bu rapor çocuğun işlediği suça farik ve mümeyyiz olup olmadığının takdirinde dikkate alınır. Yargıtay, mahkemenin bu raporu aldırmadan hüküm kurmasını, haklı bir gerekçe gösterilmediği müddetçe bozma sebebi yapabilmektedir.
- “…Suç tarihinde 15-18 arası yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesine aykırı şekilde sosyal inceleme yaptırılmadan ve yaptırılmama gerekçesi de gösterilmeden hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/4848 E. , 2021/20671 K. (Benzer yönde bkz: Y. 6. Ceza Dairesi 2021/4538 E. , 2021/20482 K.)
Haklı bir gerekçe varsa raporun alınması elbette mecburi değildir. Mesela kovuşturma sırasında SSÇ 18 yaşını doldurmuşsa mahkeme bunu gerekçe olarak gösterebilir.
- “…Suça sürüklenen çocuk hakkında gerekçeli kararda dosyanın açıldığı tarihte suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurması sebebiyle sosyal inceleme raporu aldırılmadığı belirtildiğinden bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/4027 E. , 2021/20257 K.
Çocukların Yargılamasının Kapalı Yapılması
Yargılamanın kapalı veya açık yapılacak olmasına SSÇ’nin suç tarihindeki yaşına göre değil, celse tarihindeki yaşına göre karar verilir. Sanığın duruşma tarihinde 18’den küçük olması sebebiyle duruşmanın kapalı yapılması gerekirken açık yapılması hukuka aykırıdır. Ancak bunun telafisi mümkün olmadığından bozma sebebi yapılamaz.
- “…Dosya içinde yer alan 02/04/2016 tarihli oturumda suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını tamamlamadığı gözetilmeden duruşmanın kapalı yerine açık yapılması telafisi olanaklı olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/4865 E. , 2021/20706 K. (Benzer yönde bkz: Y. 6. Ceza Dairesi 2021/4899 E. , 2021/20604 K.)
Sanığın celse tarihinde 18’ini doldurmuş olması halindeyse açık duruşma yapılması gerekirken kapalı duruşma yapılması hukuka aykırıdır. Ve buradaki hukuka aykırılık bozma sebebi de yapılabilmektedir.
- “…Yargılama sırasında 29/01/2016, 23/02/2016, 03/03/2016 tarihli celselerde suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurduğu gözetilmeden duruşmanın açık yerine kapalı yapılması suretiyle CMK’nın 182/1 ve 185/1. maddelerine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/21784 E. , 2021/20666 K.
Çocuğa Zorunlu Müdafi Atanması ve Avukatın Görevinin Sona Ermesi
Suç işleyen çocuğun kendi avukatı yoksa, zorunlu müdafi ataması yapılacaktır. Ayrıca, işlendiği iddia edilen suçun alt sınırı 5 seneden az değilse, yargılama başladığında 18 yaşını dolduran SSÇ’ye de müdafi atanır.
- “…28.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3 ve 196/2. maddeleri uyarınca suça sürüklenen çocuk …’a zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/4774 E. , 2021/20312 K.
SSÇ’lere müdafi atanması zorunludur. Ancak yargılama sırasında 18 yaşını tamamlayan sanığın müdafi istemediğini beyan etmesi durumunda müdafinin görevi sona erer.
- “…Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk …’e atanan zorunlu müdafii Av. …’nın yüzüne karşı verilen kararı süresi içerisinde temyiz ettiği anlaşılmış ise de; onsekiz yaşını ikmal eden suça sürüklenen çocuğun 04.07.2019 tarihinde alınan beyanında, müdafii istemediğini beyan etmesi karşısında, atanan zorunlu müdafiinin görevi sona ermiş olduğu ve suça sürüklenen çocuğa yapılan gerekçeli kararın tebliği üzerine, kararı temyiz etmediği anlaşılmakla, temyize hakkı bulunmayan zorunlu müdafii Av. …’nın temyiz isteminin CMUK’un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/4001 E. , 2021/20532 K.
Çocuğun Etkin Pişmanlığı Bizzat Göstermemesi
Malvarlığına karşı işlenen suçlarda etkin pişmanlığı düzenleyen maddede, etkin pişmanlığın bizzat gösterilmesi durumunda cezada indirime gidileceği belirtilmiştir. Fakat Yargıtay, somut olayın özelliklerine göre zararı üçüncü kişilerin gidermesi durumunda da etkin pişmanlık hükümlerini uygulayabilmektedir. Dolayısıyla zararı SSÇ’nin ailesinin karşılaması da yeterli olabilecektir. Bu durumda SSÇ’nin iadeye karşı duruşunun sorulmasıyla yetinilmelidir.
- “…Suça konu cep telefonunun soruşturma aşamasında suça sürüklenen çocuğun ailesi tarafından müştekiye iade edildiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartlarının oluştuğunun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/4633 E. , 2021/20051 K.
Sosyal İnceleme Raporu Ücretinin SSÇ’den İstenememesi
“…18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuklar hakkında düzenlenen 175 TL sosyal inceleme raporu ücretinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye göre yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuklardan alınmasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/4899 E. , 2021/20604 K.
“…Sosyal inceleme raporu için harcanması zorunlu kamu masrafı niteliğinde bulunması nedeniyle bilirkişiye ödenen 30 TL’nin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş…” Y. 6. Ceza Dairesi 2021/20556 E. , 2021/20402 K.
Geniş Bağlantılı Davaların Sanıkların Yaşları Sebebiyle Farklı Mahkemelerde Görülmesi
CMK m. 8-11 hükümleri uyarınca, aralarında bağlantı bulunan davalar hakkında birleştirme kararı verilebilir. Fakat sanıkların bir kısmının çocuk bir kısmının da yetişkin olduğu geniş bağlantılı davaların birbirinden ayrılarak kendilerine özgü görevli mahkemelerde kovuşturulması daha uygun görülmektedir.
- “…Dosya kapsamına ve ikrar içeren savunmaya göre; suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 16 yaşında olan mağdur …’nın beraberlikleri dönemde kendi rızası ile gönderdiği çıplak resimleri hakkında yaş büyüklüğü nedeniyle dosyası ayrılan Barış’a facebook hesabından göndermesi şeklinde sübutu kabul edilen eyleminin…” Y. 12. Ceza Dairesi 2020/108 E. , 2020/2848 K.