Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/2301 E., 2021/6764 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçlunun meskeniyet iddiası ile taşınmaza konulan 27.8.2019 tarihli haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, aynı taşınmaza 16.03.2017 tarihinde haciz konulduğu, alacaklının 1 yıllık satış isteme süresi içinde satış avansını yatırdığı, haczin geçerli ve ayakta olduğu, ilk hacze ilişkin meskeniyet şikayetinde bulunduğu ve şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği ve kararın kesinleştiği, bu şikayete konu ve somut olayda taşınmazın üzerine 27.08.2019 tarihinde konulan haczin, düşmüş bir haciz bulunmadığı için haciz konulmasını gerektirir bir durum olmadığı halde yeniden meskeniyet incelemesinin yapılarak bu konuda değerlendirme yapılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, borçlunun istinaf talebinde bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK’nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK’nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar.
Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu’nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır.
Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak, alacaklı vekilinin talebi üzerine 27.8.2019 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 07.10.2019 tarihinde borçluya kıymet takdiri raporu tebliğ edilerek bildirimde bulunulduğu, borçlunun 14.10.2019 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır.
O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 27.08.2019 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürededir. O halde, ilk derece mahkemesince işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şeklide hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 02.12.2020 tarih ve 2019/960 E. – 2020/2221 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26.12.2019 tarih ve 2019/529 E.-2019/587 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 22/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.