Cinsiyet Değiştirme Ameliyatını Türkiye’de Olmak Zorunlu Mu?
TMK m. 40 hükmü, cinsiyet değişikliğine ilişkin operasyonun yalnızca Türkiye’de yapılması olasılığı göz önüne alınarak hazırlanmıştır. Peki bu ameliyatı Türkiye’de olmayanlar hukuken cinsiyet değişikliği yapamayacaklar mıdır? Her ne kadar bu husus kanunumuzda düzenlenmemiş olsa da gerçek hayatta bu gibi durumlarla karşılaşılması mümkündür. Ve yurtdışında ameliyat olmayı tercih edenlerin hukuken cinsiyet değişimlerinin önüne geçmek mutlaka onların kişilik haklarını zedeleyecektir. Dolayısıyla hukuken böyle bir zorunluluğun olmadığını söyleyebiliriz.
Hukuki Sürecin Tamamlaması İçin Hangi Davalar Açılmalı?
Cinsiyet değiştirmek isteyenler şu üç davayı açmaktadırlar:
- Ameliyat izni için mahkemeden izin isteme,
- Ameliyattan sonra nüfus kaydının düzeltilmesi,
- İsim değiştirme.
Bunların arasından isim değiştirme davası zorunlu olmasa da cinsiyet değiştirmeyle beraber sıklıkla açılmaktadır. Ayrıca belirtelim ki, aynı dilekçede yapılan taleplerin tefrik edilmesi de mümkündür.
Ameliyat Yurtdışında Yapılmışsa Doğrudan Cinsiyet Kaydı Düzeltilebilir Mi?
Ameliyat yurtdışında yapılmışsa ülkemizdeki yargı makamlarından bir izin istenmemiş olabilir. Peki bu durumda doğrudan nüfus kaydının düzeltilmesi için mi dava açılacaktır? Aslında mantıklı gelen seçenek bu olsa da, ameliyatı çoktan olmuş olsanız bile ameliyat izni istemeniz gerekebilmektedir. Bunun nedeni ise cinsiyet değiştirme ameliyatına bağlı olarak yapılan nüfus kaydının düzeltilmesi işleminin TMK m. 40/2 hükmüne dayanmasıdır. İlgili madde şu şekildedir:
“Verilen izne bağlı olarak amaç ve tıbbî yöntemlere uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilir.“
Yani kaydın düzeltilmesine dayanak olan dava için kanuna göre öncelikle ameliyata izin verilmesi gerekmektedir. Neyse ki cinsiyet değişikliği için gerekli ameliyata izin isteme ve nüfus kaydının değiştirilmesi talepleri birlikte ileri sürülebilecektir. Heyet raporu alınırken hem ameliyat izni için gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığı hem de ameliyatın zaten yapılıp yapılmadığının da tespit edilmesinin istenebileceği ifade edilmektedir.
Peki izin almaya gerek olduğu düşünülmeden doğrudan cinsiyet kaydının düzeltilmesi istenmişse, dava ret mi olunacaktır? Yargıtay, böyle bir durumda davayı reddeden ilk derece mahkemesinin kararını bozmuş; davacının talebinin ameliyat izni istemini de ihtiva ettiğini kabul etmek gerektiğini ifade etmiştir.
“Davacı ruh sağlığı ve görünüm itibarıyla transseksüel yapıda olup, geçirdiği operasyon sonucu erkek olduğunu, bu durumun nüfus kayıtları ile uyumlu olmadığını beyanla, nüfus kaydındaki cinsiyetinin erkek, adının da F.E.olarak düzeltilmesini istemiştir. Davacının sunduğu belgelerden Almanya’da özel bir hastanede operasyon geçirdiği, yargılama sırasında sevkedildiği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalınca düzenlenen 11.07.2008 tarihli raporda da kişide “cinsel kimlik bozukluğu, cinsel yönden kadınlara ilgi duyan” tanısı konulduğu, bu haliyle Türk Medeni Kanunununun 40.maddesi uyarınca transseksüel yapıda olduğu, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu bulunduğu, üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun olduğu, tıbben uygun bir cinsiyet değiştirme operasyonu gerçekleştiğine karar verildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir (HUMK.md.76, 4.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK.). Davacının dava dilekçesindeki isteği Türk Medeni Kanunununun 40/1.maddesinde düzenlenen cinsiyet değişikliğine izin istemini de içermektedir. Yukarıda açıklanan hususlar ve toplanan deliller çerçevesinde davacının cinsiyet değişikliğine izin istemi hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle ret hükmü kurulması bozmayı gerektirmiştir.” Y. 2. Hukuk Dairesi 2009/19039 E. , 2010/20942 K. |
Avukat Oğuzhan Yazıcı, 2017 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra stajını tamamlamış ve ruhsatını aldığından beri İstanbul Barosu'na bağlı olarak avukatlık yapmaktadır. Özel hukuk alanındaki yüksek lisansını da İstanbul Üniversitesinde tamamlamıştır. (ORCID ID: 0009-0005-8249-8432)
Kurumsal icra (para tahsili) işleri yapmamaktayız. Dolayısıyla lütfen kendisini adımızla tanıtıp çeşitli nedenlerle sizden para isteyenlere para göndermeyin. Sahte hesaplarla iletişime geçenlere karşılık dahi vermeyin.